Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kanuni Sultan Süleyman'ın Nezaketi
Kanuni, Süleymaniye Cami'nin temelini atarken yanında bulunan Seyhulislam Ebussuud Efendi'ye: "Üstadım" dedi. Bu işe benden daha layıksınız. Yapılacak temel taşını siz kovunuz." Bu şaheser olan Süleymaniye Cami bittikten sonra ise Mimar Sinan'a: Bu camii şerifi sen yaptın. Kapılarını ibadete açmak senin hakkındır diyerek nezaketini ortaya koymuştur.
Sayfa 115 - ÇınaraltıKitabı okudu
Asıl Üç Tehlikeli Düşman
Fransız elçisi, Sultan III. Selim'e: - İngiltere ve Rusya'dan neden korkuyorsunuz sizin daha tehlikeli üç düşmanınız var: 1-) Tembellik, 2-) Tevekkül, (Elçi, burada tevekkülü; gereğini yapmadan sadece Allah'a güvenmek anlamında kullanıyor.) 3-) Teseyyüb (üşenme)'tür... Bunların yanında aslında güzel ümitleri müjdelemesi gereken ama sizlerin çok defa ihmallerinize kalkan yaptığınız üç kelime daha var. Bunlar: 1-) İnşallah, 2-) Maşallah, 3-) Fesuphanallah. İlk üçünden kurtulur, son üçünü de gayretlerinize dayanak yapabilirseniz, Türklerin korkacağı düşman olmaz..."
Sayfa 152 - ÇınaraltıKitabı okudu
Reklam
Kendi vatanına ihanet eden, hiçbir vakit düşmanına sadık olamaz." 》Yavuz Sultan Selim《
Sayfa 86 - ÇınaraltıKitabı okudu
Şehzâde Süleyman, bir gün pek süslü bir kıyafetle babası Yavuz Sultan Selim'in karşısına çıkıp elini öpmek isteyince, şöyle azarladığından bahsedilir: "Sen böyle giyinirsen, validen ne giysin Süleyman?"
Sayfa 98 - ÇınaraltıKitabı okudu
Yavuz Sultan Selim'in Tevazusu
Yavuz Sultan Selim Han, herhangi bir saray halkından ayırt edilemeyecek kadar sade giyinirdi ve sadeliğinin sebebini soranlara şu cevabı verirdi. - "Vezirlerin ve beylerin süslü giyinmeleri, padişahlarına saygıdan ileri gelir. Biz kime şirin görünmek için süslü giyinelim ki? Bizim padişahımız(Allah-ü Teâlâ), vücudun dışına değil, içindeki cevhere (imana) bakar."
Sayfa 98 - ÇınaraltıKitabı okudu
Yavuz Sultan Selim'in Vefatı
Yavuz Sultan Selim Han son nefesini vereceği sırada, bu hakîre hitap edip buyurdular ki: "Hasan Can, bu ne hâldir?" Ben de dedim ki: - "Sultânım, Allâhü Teâlâ ile olacak zamandır." Buyurdular ki: "Bizi bunca zamandan beri kimin ile bilirdin? Cenâb-ı Hakk'a teveccühümüzde kusur mu gördün?"Ben dahî dedim ki: "Hâşâ ki, bir zaman Allâhü Teâlâ'nın adını anmayı unuttuğunuzu görmüş olayım. Lâkin bu zaman başka zamanlara benzemediği için, ihtiyâten söylemeye cesâret eyledim."
Sayfa 102 - ÇınaraltıKitabı okudu
Reklam
Gölgesi Uzun İkindi Güneşi
Şems-i asr idi, asr da şemsin Zıllı memdüd olur, zamanı kasir Tac ü tahtıyle fahreder beyler Fahrederdi anınla tâc ü serir. 《 Kemal Pasazade》
Sayfa 101 - ÇınaraltıKitabı okudu
Habib Baba
Sultan IV. Murad: "Görüyor musun şu dünyayı? Sultan Murad'a vezir olmak varmış. Bak adamlar içerde tef, dümbelek hamamı inletiyorlar, sen ve ben ise burada iki hırsız gibi..." Habib Baba, Sultan Murad'ın cümlesini tamamlamasına fırsat bile bırakmaz, kendi hükmünü söyler... Sultan Murad'ın Habib Ba-ba'dan duydukları, ağzı açık bırakıp, keseyi elden düşürten cinstendir: - "Be evladım." der, Habib Baba... - "Sultan Murad dediğin kimdir? Sen asıl Âlemlerin Sultanına kendini sevdirmeye bak ki, o seni sevince sırtını bile Sultan Murad'a keselettirir..."
Sayfa 139 - ÇınaraltıKitabı okudu
Kayıtbay: Berberîlerden biri, Venedik'ten top getirerek bize satmak istemişti de Peygamberimizin, 'Ok ve kılıç kullanın.” şeklindeki emrine aykırıdır, diye satın almamıştık. O satıcı bize, 'Yaşayan görecektir ki, memleketiniz top yüzünden elinizden çıkacaktır.' demişti. Meğer doğruyu söylemişmiş!" Yavuz Sultan Selim: - "Din kaidelerine böylesine bağlı idiniz de Allah'ın, 'Düşmanın silahına aynı silahla karşılık veriniz.' emrine neden uymadınız? Bilmez misiniz ki, 'Ok ve kılıç kullanın.' demek 'Başka silah kullanmayın.' demek değildir. O zaman o silahlar varmış, şimdi de bu silahlar var!"
Sayfa 99 - ÇınaraltıKitabı okudu
Direkleri sarınca karınca, Zararı var mı karıncayı kırınca? 《 Muhibbi》 Yarın huzuru Hakk'a varınca, Sultan Süleyman'dan hakkını alır karınca. 《 Ebusuud Efendi》
Sayfa 110 - ÇınaraltıKitabı okudu
110 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.