Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
...ekonomilerde liberalleşme ve deregülasyonun küresel olarak dayatılması girişimlerinden, uzun vadeli yatırım finansmanı için dolar üzerinden kısa vadeli spekülatif "sıcak para" giri­şinden, sanayi üretimine kıyasla toprak, gayrimenkul ve borsa spekülasyonları (ve yoğunlaşan siyasi yozlaşmayı vurgulama­ya bile gerek yok) aracılığıyla daha kolay kazanç arayışların­dan ötürü ulusal kredi tahsisat sisteminin istikrarsızlaşmasın­dan bahsetmek gerekmektedir.
Sayfa 290 - İletişim Yayınları.
Tüm anlatılar seçicidir, kimi iddialarla uyum sağlar ve onlarla belli yollardan birleşirler. Resmi söylemde neyin söylenmeden bırakıldığını ya da sessiz­liğe terk edildiğini, neyin bastırıldığını ya da sindirildiğini dik­kate almak önemlidir.
Sayfa 386 - İletişim Yayınları.
Reklam
Devlet iktidarı ancak ilişkisel olarak değerlendirilebilir. Kendi içinde [as such] devlet, iktidar sahibi değildir. Sadece kurumsal bir bütündür ve bu iktidarı dolayımlayan bir takım kurumsal kapasitelere ve yetkilere sahiptir. Devletin iktidarı, devletin içinde ve onun sayesinde eylemde bulunan güçlerin iktidarıdır. Bu güçler, devlet yöneticilerini olduğu gibi, sınıfsal güçler, toplumsal cinsiyet grupları ve bölgesel çıkarlar ve ben­zerlerini de içerir.
Sayfa 148 - İletişim Yayınları.
Marksistler öteden beri devleti, kendisine yönelik strateji ge­liştirilmesi gereken bir şey olarak görme eğiliminde olmuşlar­dır. Bu strateji, devleti cepheden bir saldırı yoluyla yok etmek olabileceği gibi, Gramscici bir mevzi savaşı ile onu kuşatmak; devletin, bir sosyalleşme aracı olarak "iyi" tarafını alıp, bir si­yasi tahakküm aygıtı olarak "kötü" tarafını terk etmek; sınıfsal olarak nötr bir araç olarak devletin denetimini ele geçirip onu iyicil amaçlara koşmak ya da devleti, sendikalist ya da benzer bir apolitik strateji adına görmezden gelmek gibi farklı şekiller alabilir, Ancak bu stratejilerin tümünde, stratejik bir zemin olarak devlet meselesi, diğer bir deyişle, siyasi stratejilerin kristalleşmesi olarak, tüm siyasal stratejilere değil sadece bazılarına yapısal avantajlar sunan özgül bir siyasal biçim olarak devlet meselesi çoğu zaman ihmal edilmiştir. Oysa ki ancak bu boyut açıklandığı zaman, devlet en iyi şekilde yorumlanabilir ve dönüştürülebilir.
Sayfa 148 - İletişim Yayınları.
Bazı sorunlar (örneğin çevre sorunu) için "küresel düşü­nüp, yerel davranmak" en iyi çözüm; diğerleri içinse yerel dü­şünüp, küresel olarak örgütlenmek önemli...
Sayfa 426 - İletişim Yayınları.
Düzenlemeci bağlamda, stratejik seçmecilik; bir emek sürecine, birikim rejimi­ne ya da bir düzenleme biçimine ait temel yapısal (ve mekan-zamansal) öğele­rin, belirli güçlerin göreli kapasitesi üzerindeki farklılaştırıcı etkisine işaret eder - söz konusu belirli güçler, verili bir zaman diliminde ve ekonomik me­kanda belli bir ekonomik stratejiyi başarıyla yürütmek için belirli biçimlerde örgütlenmişlerdir. Tek başlarına ya da diğer güçlerle kombinasyon halinde ve rekabet, rakip olma veya daha başka güçlerle karşıtlık halinde hareket ederler.
Sayfa 381 - İletişim Yayınları.
Reklam
Gramsci "endüstriyel paradigmalar"; "gelişme modelleri", "birikim stratejileri" ya da "top­lumsal paradigmalar"gibi düzenleme kavramları... ta­rihsel bloğun "etik-siyasal" momentinin aydınlatılmasında son derece faydalıdır. Zira, bu kavramlar, belirli üretici güçlerin ve üretim ilişkilerinin [gerçekleşmesinin] şekillenmesinde değer­lerin, normların, görüşlerin, söylemlerin, dilsel formların, po­püler inançların vs. önemini ortaya çıkarır. Bu temelde, tarihsel blok, toplumsal oluşumun ekonomik altyapısı ve siyasal-ideolojik üstyapıları arasında, tarihsel ola­rak kurulan ve toplumsal olarak yeniden üretilen örtüşme ola­rak tanımlanabilir.
Sayfa 350 - İletişim Yayınları.
Elhamdülillah.
İdeolojizm, stratejik hakimiyetin kalpler ve zihinler üzerinde­ki mücadeleyi kazanmaya bağlı olduğunu söylemeyi içerir.
Sayfa 141 - İletişim Yayınları.
...devletin kurumsal maddiliği önceden izlenen stratejilerin bir ürünüdür, devlet bir stratejiler alanıdır ve devlet bir strateji üreticisidir
Sayfa 26 - İletişim Yayınları.
Kapitalizm, daima eşitsiz ge­lişme ve kutuplaşma eğilimleriyle karakterize olduğundan, ba­zı ekonomik mekanların başarısı (ve büyüme dinamiğinin ken­diliğinden tamamlandığı mekanların başarısı) kaçınılmaz ola­rak diğer ekonomik mekanların marjinalleşmesi anlamına gele­cektir.
Sayfa 365 - İletişim Yayınları.
48 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.