...anlatısallık aracılığıyladır ki toplumsal dünyayı bilir, anlar ve anlaşılır kılarız ve yine anlatılar ve anlatısallık aracılığıyla toplumsal kimliklerimizi kurarız... biz hepimiz, kendimizi toplumsal anlatılar içine, ki çok nadiren bizim oluşturduğumuz anlatılardır bunlar, (genellikle bilinçli olmayan bir biçimde) yerleştirerek ya da yerleştirilerek, 'kim isek (ki kısa ömürlü, çoğul ve değişkendir) onu olur' hale geliriz"...
Sayfa 383 - İletişim Yayınları.