Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Askerlerim! Şehit olursam, bu beyaz elbise kefenim olsun. Zaferi kazanırsak istikbal bizimdir."
Sonuç olarak; Birinci Dünya Savaşı yıllarında yaşanan bu acıyı, Rahmetli Ziya Gökalp'in 17 Mayıs 1919 günü çıkarıldığı mahkemedeki savunmasıyla özetlemek istiyoruz: "Milletime iftira etmeyiniz. Türkiye 'de bir Ermeni kırımı değil, bir Türk-Ermeni vuruşması vardır. Bizi arkadan vurdular... Biz de onları vurduk."
Sayfa 42 - KAMER YAYINLARIKitabı okudu
Reklam
Osmanlı hükümeti bu durum karşısında önce Ermeni Patriği ile Ermeni toplumunun milletvekilleri ve diğer önde gelenlerine Ermenilerin Müslümanları arkadan vurmaya ve katletmeye devam etmeleri halinde gerekli önlemleri aldırmakla alacağını bildirmekle yetinmiş bu sonuç vermeyince, 24 Nisan 1915 tarihinde Ermeni Komiteleri'ni kapatarak yöneticilerden 235 kişiyi devlet aleyhine faaliyette bulunmak suçundan tutuklanmıştır. Dışardaki Ermenilerin her yıl "Ermeni soykırımının yıldönümü" diye andıkları 24 Nisan , işte bu 235 komitecinin tutuklandığı tarihtir.
Sayfa 31 - KAMER YAYINLARIKitabı okudu
Çin vakanüvistleri Avarları Ru-Ru adıyla kaydetmişlerdir. Kokmuş etteki kurt veya kımıldayan kurtlar anlamındaki bu isimler, aslında Avarları tahkir etmek için kullanılmıştır. Halbuki "Avar" kelimesi Avarcada "cesur isyancı" anlamına gelmektedir. Bizanslılar, 558 yılından itibaren Avrupa'da görünen ve "Avar" ismiyle tanınan topluluğu Juan-Juanlardan ayırarak, bunlara "Sahte Avar" ismini vermektedir.
Sayfa 109 - Kamer Yayınları
Türk devlet başkanı, kendi çıkarlarını değil, halkın çıkarlarını her şeyin üzerinde tutmalıdır. Zira, "Hükümdarın çıkarı, halkın çıkarının içindedir."
Sayfa 30 - Kamer Yayınları
Reklam
"Erkeklere verilen eğitim yalnız kendi şahıslarında kalır, ölümleriyle yok olur. Kadınlara verilen eğitim ise çocuklarına ve gelecek nesillere de geçer. Erkekleri eğitmek gölge veren bir ağaç dikmek, kadınlara eğitim vermek ise hem gölge hem meyve verecek bir ağaç dikmektir. Gölge, kendi eğitilmişliğinden topluma yapılacak iyilik, meyve ise yetiştirilecek eğitim görmüş çocuklardır. Kadınları eğitmeksizin yalnızca erkekleri eğitmeye çalışan bir toplum kum üzerine temelsiz bir köprü kuran, yağmur yağdıkça köprünün yıkıldığını görüp yeniden yapmaya mecbur olan bir adama benzer. Bir toplumun eğitiminin temeli kadınların eğitimidir. Kadınlar toplumun esasıdır. Uygarlığın oluşumu, toplumun mutluluğu kadınların eğitilmesine bağlıdır."
Sayfa 102 - KamerKitabı okudu
13. yüzyıldan itibaren batılı kaynaklarında "Tatar" tabiri, Moğol İmparatorluğu içinde bir araya gelmiş milletleri tarif için kullanılmaya başlanmıştır. Zamanla terim daha da genişlemiş , Moğol İmparatorluğu içinde olsun olmasın, Osmanlı Türkleri hariç olmak üzere, Asya'nın bütün halkına "Tatar" denmeye başlanmıştır. Çarlık Rusya'sında Türk unsuruna "Türk" denmesi söz konusu değildi. Onlara Müslüman ve bazen de "Tatar" denirdi. Bugün hatalı şekilde Tatar diye isimlendirilen Rusya'daki toplulukların Türklerle aynı asıldan geldiklerinde herhangi bir tereddüt yoktur.
Sayfa 106 - Kamer Yayınları
Bu soykırım palavrasının altında biraz da Batının kanlı ellerini aramak lazım.Kendi ellerinin kanını hala temizleyememişlerdir.Bunun rahatsızlığını her zaman duyacaklardır.
Sayfa 215Kitabı okudu
368 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.