504 syf.
·
Puan vermedi
Kapak Kızı-Yeşil Peri Gecesi-Osman AYFER TUNÇ Evet kitaplar bu sırayla yazılmış, ama hepsini birbirinden bağımsız olarak da okuyabilirsiniz. Ben 'biraz da serde kuralcılık olduğundan' bu sırayla okudum. KAPAK KIZI; 3 ayrı insanın ve kapak kızı Şebnem'in hikayesi. Bankacı Ersin, radyo programcısı Selda ve garson Bünyamin'in yollarının karlı bir
Osman
OsmanAyfer Tunç · Can Yayınları · 20204,912 okunma
392 syf.
1/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Mutluluk(!)... Dikkat spoiler içerebilir!
Livanelinin daha önce Serenad, Son Ada ve Kardeşimin Hikayesi romanlarını okudum ve de beğenmiştim. Ancak bu romanı için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Benim için klasik töre dizilerimizden farkı olmayan, okurken her şeyi tahmin edebileceğiniz, şişirilmiş bir kitap. Roman 3 farklı karakter etrafında dönmekte; prof. Dr. İrfan Kurudal , Cemal ve
Mutluluk
MutlulukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 202048 okunma
Reklam
Türk müziğinin yasaklanması
Efendim, cumhuriyetten sonra Batılılaşmak sevdasıyla, Türk müziği önce okullardan kaldırılmış ve müzik derslerinde Türk müziğinin öğretilmesi yasaklanmış. Bunu yapan Türkiye Milli Eğitim Bakanlığı... Arkasından, “İstanbul Belediye Konservatuarı” adını alan “Dârülelhân"ın Türk Müziği Bölümü 1926'da kapatılmış, Böylece Türk müziği gençlere
1980'lerde şehirde yabancıları buluşturan mekânlar, farkli sınıflardan insanların rastlaşabileceği zeminler neredeyse bütünüyle ortadan kalktı. Etnik temellere dayalı geleneksel mahallelerin yerini sınıfsal temellere dayalı mahallelerin alması gerçi yeni değil; zengin, ortahalli ve yoksulların oturduğu semtlerin birbirinden ayrışmasının tarihi çok eskiye uzanıyor. 80'lerin farkı zengin ve yoksul mahallelerini birbirinden tümüyle ayırması olduğu kadar, farklı sınıflardan insanların rastlaşabileceği, ilişki kurabileceği ortak mekânları da hemen hemen tümüyle ortadan kaldırması. Artık yalnızca semtler değil, zengin ve yoksulların alışveriş merkezleri, eğlence yerleri, iş muhitleri de birbirinden ayrışmış durumda. (...) Bu sürecin kültürel alanda da izleri yok değil. 80'lerin ikinci yarısında en çok yakınılan şeylerden biri büyük şehirlerin "istilası"ydı. Gecekondular daha önce de vardı, ama İstanbul'un "elden gittiği" en çok gecekondulaşmanın hızını kaybettiği 80'lerde dile getirildi. Arabesk denen müzik 70'lerde de vardı, ama bu ancak 80'lerde bir söylem nesnesi haline geldi; yalnızca bir müzik tarzının, şehirlilere yabancı bir müzik tarzının değil, "kültürsüzlüğün" de adı oldu. 68'li olmanın, bugün çoğu yönetici olmuş insanları başkalarından ayrıştıran bir kuşak ideolojisine dönüşmesi de son üç dört yılın ürünü. Bütün bunlar, farklı sınıf, meslek ya da kuşaklardan insanlar arasında bir geçişkenlik sağlayan zeminlerin ortadan kalktığını, yabancılar arasındaki sınırın şimdiye değin olmadığı kadar kalınlaştığını gösteriyor.
Sayfa 70 - Mahrumiyet
köylerden şehirlere doğru başlayan iç göç, revaçta olan müzik türlerini de istanbul üzerinden yerinden etmiş ve ardından arabesk müziğin liderliği gelmişti cazz ayda yılda bir misafir gelince açılan salonlar gibi, arabesk ise her gün oturulan oturma odasıydı
Politik Yorumlar
_Türk olarak arabistan'a gidiyorsun. İnsanlar seni Türkçe selamlıyor; camilerden her gün Türkçe dualar yükseliyor; senin toprağını kutsal kabul edip senin gibi giyinmeye, düşünmeye ve konuşmaya çalışıyorlar. Yerde Türkçe bir yazı, örneğin Türk malı bir çikolatanın ambalajını görünce öpüp yerden alıyorlar. Okullarında senin tarihin,
Reklam
16 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.