Modern Kore edebiyatından Çukur!
Biraz farklı kültürlerin edebiyatını tanımak hevesiyle önce Japon edebiyatına sardım. Haruki Murakami, Osamu Daza falan derken oradan Arap edebiyatına atladım. Necip Mahfuz, Nizâr Kabbani filan... Sıra geldi Kore edebiyatına. Aradığımı buldum mu, tartışılır.
Adının hiç de önemli olmadığı bu çekik gözlü
Öldükten beş gün sonra geldin rüyama. Babaeski’deki eski evin oradasın. Hayır gelin çıktığın ev değil, diğeri. Biz çocukken her yazları kardeşlerinle, kuzenlerimle bir araya geldiğimiz eski mezarlığın oradaki ev. Evin bahçesine çiçekler ekilmiş. 20 li yaşlarındasın. Sanırım hiç evlenmemişsin. Bahçedeki çiçekleri suluyorsun. Çok mutlusun. O kadar
bu kitap bana beni hatirlatiyor. ne kadar dogru bir tespit bilemeyecegim ama bir kitap yazsam ortaya bu veya bu tip bir sey cikarmis gibi hissediyorum. cunku (bence) benim kisiligim fantastik ve absurt komedinin harmanlanmasindan olusuyor ve bu kitap tam olarak fantastik ve absurt komedinin bir harmani bence. ayrica alcatraz'in araya
Yok canım, ne sorunum olacak mutlu kasabalarla değil mi ama? Kafayı mı yedim ben? Siz onu film, dizi yapımcılarına, senaristlere, böyle kurgular yapan yazarlara söyleyin. Bilinçaltımıza işlemiş artık, sürekli sırıtan komşular, düzenli bahçeler, huzurlu aileler temalı yapımlar görünce otomatikman "birazdan işler boka saracak kesin"
‘On ikiden sonra yiyip içme su bile tüketme diyor doktor.
Yarın sabah yedide burada ol. Dokuzda ameliyatın var !‘
Bu ikinci ameliyatım. Artık ola ola alıştım
Öncekinde ölümden çok korkardım da
Şimdi yok olmaktan o kadar da çok korkmuyorum
Kaybolacağım için kendimi sadece bir garip hissediyorum
Boşlukta bir süre salındıktan sonra ahiretteki
"Bir cinneti yaşıyoruz ama bunu yüksek sesle söyleyemiyoruz. Basın teslim alındı. Üniversite teslim alındı. Adalet teslim alındı. Eğitim teslim alındı. Siyaset teslim alındı. Sermaye teslim alındı... Her gün bir evden gencecik bir çocuğun cenazesi kalkıyor. Her gün bir evden bir kişi hapishaneye gidiyor. içeride öldürdüklerimiz yetmedi,
Celal Şengör'le yapılan bir soru-cevabın yazıya geçirilmiş hali olan bu kitapta net bir konuya odaklanılmak yerine Celal Şengör'ün çeşitli konular hakkında fikirlerine yer verilmiş. Celal Şengör'e katıldığım ve katılmadığım yerler vardı, bunları puanlamaya dahil etmemeye çalıştım ama incelemenin devamında yorumlayacağım. Genel
Arkadaşlar, tokatın zile "ilçe" sinden bi kızla konuşmuş bulundum. Nasıl konuştuğumu sormayın, rastgele insanlarla anonim konuştuğun bi uygulamada karşılaştım ve numarasını aldım. Sadece sesini duyduğum o 60 saniyede anlamıştım cehaleti evet ama umutsuz vaka olduğunu anlamam için sonrasında whatsapptan 10 15 dakka konuşmam