“Şirk Cahiliyyesi”, bilim ve teknoloji, felsefe ve edebiyat, siyasal bilgiler ve iktisât vs. için herhangi bir kalıcı ve istikrarlı temel sağlamıyor. Bu sebeple, eğitim ve öğrenim alanında da müşrikler, “Mutlak Cahiliyye”nin yolunu tutarlar. Müşrikler toplumun bütün zihnı̂ gelişmesi Mutlak Cahiliyyenin çizgisi üzerinde olur. Aradaki fark sadece şudur. Müşriklerin hayal gücü, batıl fikirleri ve hurafeleri aşırı derecede gelişmiştir. Dinsiz ve Allahsızlar ise, biraz pratik zihniyete sahip oldukları için salt mitoloji ve karmaşık felsefe ile ilgilenmezler. Ne var ki, bu dinsizler, tanrısı olmayan kâinat bilmecesini çözmeye koyulunca bahisleri ve delilleri de aynı derecede hayal mahsulü ve saçma sapan olur. Demek ki, eğilim ve öğrenim ile kültür açısından “Müşrik Cahiliyye” ile “Mutlak Cahiliyye” arasında temel bir fark yoktur. Bunun en bariz delili bugünkü Batı’nın eski Roma ile Yunanistan’a karşı olan hayranlığı ve duyduğa yakınlığıdır. O kadar ki, bugünkü Avrupa kendisini eski Roma ve Yunanistan’ın mirasçısı sayar.
Müşrik cemiyet, Mutlak Cahiliyye’nin geliştirdiği ya da kabul ettiği bütün medeniyet kural ve kanunlarını kabul etmeye tamamıyla hazır durumdadır. Gerçi toplumun gelişmesi konusunda Müşrik ve Mutlak cahiliyyeler arasında bazı farklar vardır ve bu konuda ikisinin yaklaşımı biraz değişiktir. Fakat özde bunlar yine birleşmektedirler.
Sayfa 25 - Ehil Yayınları