"Yavuz Sultan Selim Tebriz ve Kahire'yi aldığında yüzlerce sanatkârı İstanbul'a sürmüştür. Osmanlı patrimonyal saray kültürünün gelişmesinde, şiir ve inşâ alanında, hüsnihat ve nakkâşlıkta, para ve mevki vaadleriyle celb olunan veya "sürgün" edilen sanatkârların payı büyüktür. Öyle ki, yerli Osmanlı-Türk sanatkârları, "Arap ve Acem"e verilen bu ayrıcalıktan dolayı şikayetlerini açıkça dile getirmekten çekinmemişlerdir."