Berlin Üniversitesinde yapılmış ilginç bir araştırma var. Araştırma şöyledir: Bir denek manyetik rezonansa sokuluyor ve bu esnada kendisine bazı sorular soruluyor. Denekten günlük yaşamıyla ve tercihleriyle ilgili bu sorulara cevaplar vermesi isteniyor. Bu esnada da cevap verme sürecinde yani tercih yapma sürecinde beyni gözlemleniyor.
Mesela Tommiks kitabı benim çok hoşuma gider çünkü hikâyedeki Kulver Kulesi'ni bizim Yeşilköy'deki filoya benzetirim. Doğan Kardeş Yayınları'ndan Carl Ewald'ın yazdığı Tabiat Ana Anlatıyor da şahane bir kitaptır. Çocukken Red Kit ile Tenten'i çok severdim. Okurken çok dikkatimi çekmişti, Tenten'deki uçaklar gerçek uçaklardı ve ben hepsini tanıyabiliyordum. Seneler sonra da doktora hocamı Tenten'le tanıştırdım. O da trenleri çok severdi ve bütün lokomotiflerin gerçek lokomotifler olduğunu söyledi. Düşünebiliyor musun, bu kitabı yazabilmek için Hergé müthiş bir araştırma yapmış. Bunların yanında Asteriks de son derece önemli kitaptır.
Beklentimin altında kalan bir kitap oldu. Orta Çağ ve o dönemde cadılık suçlaması ile karşı karşıya kalan kadınlara dair detaylı bir anlatım yerine daha yüzeysel bir anlatım dili tercih edilmiş. Yazarın alıntı yaptığı isimler ve kitapları daha çok dikkatimi çekti.
İnsanoğlundaki şiddetin nedenlerini incelerken bu nedenlerin içinde spesifik olarak ötekinin yabancılığı, ayrıca kişinin sosyal ve kültürel olarak yalıtılmış bir yapısının olması gösteriliyor. Ayrıca şiddetin bir diğer nedenleri arasında sevgisizlik, öz olumlama eksikliği gibi şeyler de görülüyor. Ayrıca yıkıcı ve aşırı düzeylerde görülen sistematik işkencelerin sebebinin otoriteye itaat ederek kişinin sorgulama yetisinin yok olarak yapıldığını söylüyor yazar bize, ben tabi bu kısımdan o kadar da çok tatmin olmadım. Bunun başkaca bir sebebi olabilir. Lakin öğrenmek için bu alanda daha çok araştırmaya ihtiyacımız var.
Puanım: 9/10
Adı bilinmeyen bir ülkenin bilinmeyen bir şehrinde bir adam trafikte kırmızı ışığı beklerken bir anda kör olur. Ama bu normal bir körlük olan siyah bir hiçlik yerine her şeyin bembeyaz olduğu bir körlüktür. Daha sonrasında "beyaz körlük" olarak adlandırılacak bir hastalıktır. İlk vakadan sonra hızla yayılmaya
Belli bir kesime hitap eden kitaptır. Örgütsel psikoloji, yönetim birimleri, ekonomi, istatistik, bilimsel araştırma yöntemleri, risk uzmanları gibi belli konularda ya çalışan, ya da altyapı bilgisine sahip olmanız gerekli.
Genel okura hitap etmeyen, bol bol teknik analiz içeren şaheser.
— Türk törelerine, ordumuzun disiplin ile otorite anlayışına ve yasalarımıza göre; Komutandan sonra hiçbir ast, nedeni ne olursa olsun söz söyleyemez. Komutanın sözleri ile yetinilir ve itaat edilir.
Bir araştırma, yatmadan önce kitap okuyanların beyinlerinin sol lobunun, ertesi sabah uyandıklarında daha aktif olduğunu ortaya koyuyor.
Beynin bu kısmı, (sol lob) kelimelerin anlamlarını hatırlamamızda anahtar bir rol oynuyor.
Barış Özcan
Özellikle Arap ülkelerindeki Müslümanlar, Batı kültürünü benimserken, on yıllardan beri onların arasında yaşayan Batılıların Arap kültürüne ait bazı yönleri nadiren benimsediğini not etmek herhalde ilginç olacaktır.
Dünyayı fethetmek ve yerli halklara Batılı tarzda nasıl yaşamaları gerektiğini öğretmek, Rudyard Kipling’in de pek mükemmel şekilde yazmış olduğu gibi “beyaz adamın yükü”ydü.