Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İlk otomobilin hikayesi
Endüstrinin çekirdeğinin bile bulunmadığı Genç Cumhuriyette, Cer Atölyesi'ni önemli görevler beklemekteydi. Adı her ne kadar Cer Atölyesi olsa da, aslında bir fabrika gibi çalışıyordu. Haziran 1961'de Devlet Demiryolları Fabrikaları ve Cer Dairelerinin yönetici ve mühendisleri, Ankara'da bir toplantıya çağrıldı. Toplantıda Ulaştırma
Sayfa 50 - Business DergisiKitabı okudu
Şimdilerde Çin en çok CO2 emisyonu yapan ülke durumuna geldi. Fakat bu durum nüfus artışının sonucu değil. Aynı şekilde tüketim toplumu standardını yakalayan bir "orta sınıf"ın ortaya çıkmasının sonucu da değil. 2000 yılından sonra başlıca emperyalist ülkelerin kapitalistleri sanayi üretimlerinin bir bölümünü Çin'e kaydırdı, fabrikalarını Çin'e taşıdılar… Emperyalist ülkeler neden öyle bir şey yaptı? Çok basit bir nedeni var: Çin'de ücretler çok düşük, vergiler de çok düşük. Belki "çevre koruma" kaygısı da önemsizdir ki bu da kâr oranları çok yüksek demektir. Bu kaydırma -ki buna delokalizasyon denir- Çin'i dünyanın atölyesi haline getirdi. Fakat bir şey daha oldu; on milyonlarca köylü, çiftçi kentlere akın etti ve kentler yaşanmaz hale geldi! İşte iklim krizi olsun, ekolojik kriz olsun, kapitalizmin sınırsız büyüme, sınırsız yayılma kör mantığının ve dinamiğinin bir sonucu olarak ortaya çıkıyor.
Sayfa 27 - Yordam YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Yason altın pöstekiyi aramak için yollara dökülmüştü. Yahudiler kendi elleriyle yaptıkları altın buzağının çevresinde dans ediyorlardı. Krezüs altın sikkelerine dokunmaktan müthiş haz alıyordu. Crassus boğazından içeri erimiş altın dökülerek öldürülmüştü. Basil Bulgaroctonus'un doksan tonun üzerinde altını vardı. Pizarro yandaşları tarafından katledildiğinde, çevresi altınlarla sarılmıştı. Bıçkı atölyesi yapmak istediği alanda altın bulunması üzerine bir anda kendini California'daki altına hücum furyasının içinde bulan General Sutter da, altına sahip olmanın daha istikrarlı, güvenli üstün bir ekohomi modeli getireceği vizyonuna kapılıp aldanan Charles de Gaulle gibi modem liderler de hep altın sahibiydi, ama altın da onların sahibi olmuştu.
Aslında bakacak olursanız,bir yazarın yetişmesi kadar okurun yetişmesi de zaman alır.Bir ülkenin yazın ve kültür dünyasını, yazarların niteliği kadar okurların düzeyi de belirler. Okurun yetişmesini sağlayan yalnızca şiir, öykü, roman gibi ürünler değil ona aynı zamanda çeşitli ölçütler, değerler, yaklaşımlar kazandıracak kuramsal nitelikteki inceleme, araştırma, eleştiri türündeki kitaplardır.
Metis pdfKitabı okudu
544 syf.
·
Puan vermedi
*Değişik tarzlar okuduğum; tarih, anı, biyografi, araştırma türlerini sevdiğim için bu kitabı bir arkadaşım gönderdi. İyi de etti, dönemin unuttuğumuz birçok haberini, yaşanan olaylarını hatırladım. Bir belgesel gibi. *Bu bir anı kitabı değil. Arşivlerden, haberlerden yola çıkıp 2001 yılını elden geldiği kadar nesnel bir dille bugüne taşımaya
2001 Eski Türkiye'nin Son Yılı
2001 Eski Türkiye'nin Son YılıMirgün Cabas · Can Yayınları · 2017168 okunma
179 syf.
2/10 puan verdi
Hiç sevmedim... ama hiç. Yani hikaye kötü kişiler sıkıcı anlatım yavan mı denir ne denir inanın bilemiyorum. Yazar 2,5yıl araştırma yapmış onun sonucunda yazmış bide bu kitabı. Araştırmaya gerek yokmuş pek bu ülkenin siyahi tarihini az çok bilen herkes böyle bir romanı yazardı. Garibanın sömürülüşü anlatılmış... mış... mış... açık konuşucam hızlı hızlı okudum yer yer sayfa atladım hikaye beni hiç içine çekmediği gibi nasıl fışına atacağınıda adeta şaşırmıştı! Kesin ben bişeyleri anlayamamışımdır hatalı olan benimdir diye düşünüyorum, düşünmek istiyorum.
Yazgı Atölyesi
Yazgı AtölyesiHasan Dönmez · Dorlion Yayınevi · 20191 okunma
Reklam
592 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabımız filistinli bir gencin kudüs sokaklarında konser vermesini ve filistin israil savaşını anlatıyor işte bu yüzdende hepimizi ilgilendiren bir konu kitap roman değil daha çok bir araştırma inceleme yada belgesel biyografi kitabı olmuş tabi kitabın ana konusu filistin bu yüzden ilgimi çekti yazarımız daha önce belki bilirsiniz limon ağacı kitabını yazmış ve ben bu kitabını beğendim çünkü yazarın en sevdiğim özelliği bir abd li olmasına rağmen kitabını tarafsız yazmış ve filistini destekleyen cümleler kurmuş evet ümmet coğrafyasının kanayan iki yarası türkistan ve filistin bu yaraların kanaması ne zaman duracak filistin tam anlamı ile özgür olacakmı merak içindeyim islam birleşin derken biz insanlar ne zaman savaşmayı bırakacak kardeş olacaz kitaptaki gibi bir israilli ile filistinli konser verebilecekmi yoksa bu bir ütopya hayali mi acaba başımızdaki felaketler kurana teslim olmamaktan tam anlamı ile yaşamamaktan mı kaynaklanıyor peki bugün islam en güzel nerede yaşanıyor kitapta bir bölüm de saddam anlatılıyordu filistinin kahramanı olarak gösteriliyordu acaba saddam kahramanmıydı yoksa teröristmiydi ben onu bile bilmiyorum belki bir bilen vardır kısaca şeyh ahmet yasin israilin yok olduğunu görmek istiyor du israil gerçekten birgün yok olacakmı acaba yani kitap mülteci kamplarını babası ve kardeşi filistin gerillalarınca katledilen bir çocuğun kurduğu müzik atölyesi ile tüm filistine umut olmasını o çocuğun attığı taşlarla israilin kafasını yarmasını ve filistinde müzik ile doğan devrim ışığını anlatıyor kısaca çav bella çav yada nazımın dediği gibi güneşi tutacağız göreceksiniz selam olsun filistinin devrimci gençlerine
Nar Çiçekleri
Nar ÇiçekleriSandy Tolan · Pegasus Yayınları · 2015111 okunma
Araştırma Atölyesi
Küçük bir İsviçre kentinin küçük bir matbaasının bastığı, şaşkınlık verici bir yazarın elinden çıkma küçücük bir kitap.
Sayfa 63 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu