Aganta Burina Burinata…. (Denizcilik dünyasında "serenlerin üstündeki üst ve alt yelkenleri tut"anlamına geliyor.)
Halikarnas Balıkçısı lakabıyla tanınan Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın en bilinen hatta en çok okunan eserlerinden biridir bu kitap.
Denizcilikle alakalı pek çok terim ve bilgiye sahip olacağınız bu kitapta, aynı zamanda
Vücud ve iç
Beden formuna ben dediği an.
Kendini yaşamdan ayırdı insan.
Vücudun yerine denilir mekan.
Form yaranmasına söylenir zaman.
Cisime göredir zaman ve mekan.
O,yoksa ne yer var,ne de ki,zaman.
Evrim bu açıdan da diyalektiktir. Sanattaki yeni eğilim daha önce geleni olumsuzlar, peki neden? Anlaşılan eski yöntemlerin çerçevesi içinde kendilerini sıkışmış hisseden duygu ve düşünceler vardır. Ama aynı zamanda, yeni ruh halleri zaten eskimiş ve fosilleşmiş sanatın içinde daha fazla geliştirildikleri zaman uygun ifade sağlayabilecek bazı öğeler bulur. Geliştirilebilecek olan öğeler adına, bütün olarak "eskiye" karşı isyan bayrağı açılır. Her edebî ekol potansiyel olarak geçmişin içinde yer alır ve her biri geçmişten düşmanca uzaklaşarak gelişir. Biçimle içerik arasındaki ilişki (İçerik basitçe bir "tema" olarak değil sanatsal ifade arayan ruh hali ve düşüncelerin canlı bir bileşimi olarak anlaşılmalıdır) yeni bir biçimin, insan psikolojisinin tamamı gibi köklerini toplumda bulan bir iç ihtiyacın, kolektif bir psikolojik talebin baskısı altında ilan edilir ve geliştirilir.
hiç söylenmemiş sözler söylemeliyim
el değmemiş,duru sözler sevdiğim için
sevdiğim! şehir giysilerini kıskanır
ve bu yüzden bürünür geceyi
güneş gözlerinden beslenir
ve saçlarını kollar görmek için.
sensizken şehrim,
boş meydanlarında yürüdüm
kalın puntolarla iri laflar ettim
öfkemi saldım iri dişli postallar üzerine.
sevdiğim! Vera.. hangi çocuğu
Mustafa Kutlu..Bu ülkenin tartışmasız en yetenekli hikâye yazarlarından. Kendi gerçeğini ,hâkikâtini arayan bir kızın hikâyesini anlatıyor..Nur manevi yönü eksik ve kendini arayan bir kız.. Onun yaşadıklarını,yolda oluşunu okurken kendimden de bir şeyler buldum, kendi eksikliklerimi fark ettim . Kitapta bir cümle var "Aramakla bulunmaz ama bulanlar da arayanlardır." Diye .. Çok hoşuma gitti bu cümle ,insan bazen arar da bulamaz bazen bulur da bulduğunu fark etmez..Kalp gözü açık değilse bulsa da ne çare.. Kurtuluşumuz belki de başka birini kurtarmaktan geçiyordur kim bilir..İnsan bu kısacık ömründe kimseye kin tutmamalı, kalbini nefretle ,hasetle kirletmemeli..Elinden geldiği kadar iyilik yapabilmeli ..Yazar bu konulara fazlasıyla değinmiş..Kolay iş değil kendini aramak,bulmak ,kendini bulduğunun farkına varmak.. Dilerim kalp gözü kapalı kim varsa açılsın,dilerim kendini arayanlar çıktığı yolda kendini bulmadan dönmesin...
"AŞKIN KAPISI"
"Her insan kendine bir değer biçer, affeder ve vermeder. Sonra kendine biçtiği bu değere şahit arar. Bu değere şahitlik edenleri sever. Biçtiği bu değerden bile çok değerli olduğunu iddia edip şahitlik edenler ise âşik olur. Çektiği acıların kaynağı budur."
Yaşamda tesadüf kavramına fazla inananlardan