Kendi toplumlarında her b*ku yiyenlere destek çıkarlar, sırf müslüman görünüyor diye; kul hakkı yiyenlere, yolsuzluğa bulaşanlara, görevi kötüye kullananlara, fakirden alıp patrona yedirip camide bir fotoğraf üzerine de bir iki ayet sallayanlara minnet ederler. Ettikleri de yetmezmiş gibi: düzmedikleri methiyeler kalmaz.
Adalet ve hukuk diyerek meydanlarda hakkını arayanlara ter*rist, dinsiz derler; tam tersine kendi cebinden çalınan milyonlara sessiz kalarak fakirliğini dinleriyle bağdaştırıp süslerler, bu dünyanın mükafatını cennete bırakır, bulunduğu toplumdaki bireylerin hayatlarını da kendi dar görüşlerini dayatıp mahvederler. Tarikatlarda, cemaatlerde ve siyasi partilerde din adı altında yapılan tüm soyguna gözlerini kapatırlar, buradan kendilerine yapılan yardım ile ayakta kalır, kendisine zekat veren soygunculara tanrının bir lütfuymuş gibi bakar, şükrederler.
Tüm bunlara karşı geleni de “inancıma hakaret ediyor” diyerek soruşturma açtırır, cezalar aldırırlar.