ARDAvIrAFNAME
İzed’in1adıyla. [1] Şöyle anlatırlar: Günahlardan sakınan Kutlu Zerdüşt dini kabul edip yeryüzünde insanlar arasında yaydı. [2] Üç yüz yıl bo­ yunca din arılığını ve kutsallığını korudu, insanlar da şüphe ve ves­ veselerden uzak bir şekilde o dine bağlılıklarını sürdürdüler. [3] Daha sonra lanetli, bozguncu ve küstah Ehrimen2insanlar bu din­ de
Sayfa 78
“Ardavirafname hakkında da bir şeyler biliyor musunuz?
“Ama bu soruyla kastının ne olduğunu galiba anladım. Dante nasıl Hazreti Muhammed’e yolculuk yaptıran İslam filozoflarından esinlenmişse, İslam filozofları da Ardavirafname’den etkilenmiş olabilirler mi demeye çalışıyorsun? Doğru mu anladım?”
Sayfa 137 - Ardavirafname. Ardavirâfnâme Sasanîler döneminde yaşamış ünlü Zerdüşt din adamı Ardavirâf'ın cenneti de içine alan öteler dünyasına seyahatini, cennet, cehennem, berzah seferini konu alan Pehlevice kaleme alınmış son derece önemli bir eserdir.Kitabı okudu
Reklam
Kerdîr
I. Behrâm ( 273-276) Mani’yi öldürmesi için Kerdîr’e teslim etmiş ve bu olayla eşzamanlı olarak da Mani tapınakları ülke çapında ortadan kaldırılmıştır. Mani’nin korkunç bir şekilde idam edilmesi, bir yandan açıkça devletin yeni dini olan Zerdüştiliğin gücünü, diğer taraftan da Kerdîr’in hükümdarlık makamındaki alabildiğine derin etkisini göstermektedir.
[ı] Bir erkeğin ruhunu gördüm. Bir ölçek ve bir kovayla toprak ve kül doldurup dikkatle ve hassasiyetle ölçerek yemesi için kendisine veriyorlardı. [2] “Bu beden, ruhuna böyle işkence çektirecek hangi günahı işledi?” dedim. [3] Kutsal Surûş ve tanrı Âzer: “Bu ruh dünyadayken ölçü tartı aletlerini özenle kullanmamış, ölçü ve tartıya dikkat etmemiş, şaraba su katmış, tahıllara toprak karıştırmış, ayrıca bunları insanlara çok aşın değerlerle ve fahiş fiyatlarla satmış, onları bu şekilde aldatmış, iyilikten başka bir şey bilmeyen insanların mallarını çalmış ve hayatını yağmacılıkla geçirmiş kötü bir adamın ruhudur” diye cevap verdiler.
Sayfa 115 - Pinhan YayıncılıkKitabı okudu
Ardavirafname
"iyilikleriyle herkesin iyiliklere kavustugu kisilere ne mutlu"
Ardâvîrâfnâmenin dünya edebiyatları açısından dikkat çeken önemli bir özelliği de, değişik coğrafyalarda yazılmış benzer eserler üzerindeki doğrudan veya dolaylı etkisidir. Bunlar arasında Ebüla’lâ el-Ma’arrî’nin Ilış âletü 7- Gufran, Scnâ’î-yi Gazne- vî’nin Seyru’l-ibâd ile’l-meâd, Ferîdüddin-i Attâr’ın Mantıku’t- tayr, Evhaduddîn-i Kirmânî’nin Misbâhu’l-ervâh, Dante’nin ilahi Komedya'sı sayılabilir.
Reklam
Fizikötesi, insanın dünya yaşantısının değerlendirildiği bir yerdir. Bu değerlendirmeye göre, kişi asli vatanı olan bu evrende ceza veya ödül ortamında sonsuz bir hayat sürdürecektir. Dolayısıyla fizikötesi hayat dindarlarca özlenen ve ulaşılacak hedef olarak seçilen bir hayattır. Dinsel geleneklerde aynı şekilde yeryüzü hayatına geçici bir değer yüklenir. Buna göre dünya hayatı geçici, yalancı ve sahtedir. Buradaki yaşantı gaye olabilecek ya da hedef seçilebilecek kadar değer taşımaz
Hani sevgi önemliydi.
Bir yere vardım. Orada bir erkeğin ruhunu gördüm. Bedeninin arka tarafından, oturak yerinden bir yılan girip ağzından çıkıyordu. Bedeninin her tarafını kuşatmış olan çok sayıda yılan, onun bütün organlarını kemiriyor ve çiğneyerek ona sürekli işkence ediyorlardı. Tanrı Âzer’e sordum: Kim bu ruh? Bu ruh dünyadayken kötülükte sınırları aşan ve erkek erkeğe ilişkiye giren, kendisini erkeklere teslim eden kişinin ruhudur. Şimdi de onun ruhunun bu şekilde cezalandırılması, böyle işkencelere dayanması gerekiyor
Sayfa 111Kitabı okudu
Üç gecenin ardından gelen ilk sabah, dördüncü günün sabahı her ruh yaptıklarının hesabını vermek üzere yola çıkar. Sabahın ilk ışıklarıyla günahsız ruhlar, sanki çok güzel kokulu yeşillikler içerisinde bulunuyorlarmış ya da çok güzel kokulu yüklü rüzgârlar esiyormuş gibi kendilerinden geçerler. Bu esnada iyiliklerle yaşamış ruhları gözleri kamaştıracak bir aydınlıkla parıldayan, uzun boylu, güçlü, alabildiğince çekici ve bütün güzellerin güzelliklerini toplamış bir güzellikle on beş yaşında bir kız tarafından karşılanır.
Ahura Mazda bana dedi ki: “Hoş geldin ey kötülüklerden sakınan, kutsal Ardâvîrâf, ey Mezdiyesnâ inanırlarının peygamberi, sen çok iyi bir kulsun. Maddi dünyaya dön. Dün- yalılara duyduklarını ve gördüklerini olduğu gibi anlat. Unutma ki, ben Ahura Mazda, hep seninleyim, Âlim kişilere, doğru söyle- yen ve yalandan uzak duranı tanıdığımı ve bildiğimi söyle.” Ahura Mazda böyle söyleyince şaşırdım. Çünkü bir aydınlık görüyordum. Ortalıkta herhangi bir beden görünmüyordu. Sadece ses duyuyordum. Anladım ki, bu konuşan Ahura Mazda’ydı.
Sayfa 141Kitabı okudu
183 öğeden 111 ile 120 arasındakiler gösteriliyor.