Bir gün bütün değer yargıları değişecek ve yargılananlar yargıç, eziyet edenler de suçlu sandalyesinde oturacaklardır ve onlar o kadar utanacaklar, o kadar utanacaklardır ki utançları ve suçlarının ağırlığı yüzünden ayağa kalkamayacaklardır.
Beni güzel hatırla,
Bunlar son satırlar
Farzet ki bir rüzgardım
Esip geçtim hayatından.
Ya da bir yağmur,
Sel oldum sokağında
Sonra toprak çekti suyu..
Kaybolup gittim.
Belki de bir rüyaydım senin için,
Uyandım ve ben gittim.
Beni güzel hatırla...
Meğerse hiçbir şeye hakkım yokmuş benim. Konuşmaya, kırılmaya, anlatmaya, ağlamaya, düşmeye, sevmeye ve sevilmeye. Hayatımdaki herkes bir parça yaslanırmış ama benim yorulmam bile suçmuş.
Virane olmuş kalbime ne yaptın?
Bak, divane aşkım ne yaptın?
Alışkanlığın ipeğinde uyuyordum.
Kelebek gibi kanadıma, ne yaptın?
Gözünün kadehinden daha içmeden sarhoş oldum.
Meyhanem sarhoş oldu, ne yaptın?
Omuzlarıma yaslanmaya değmez miydim?
Omuzlarımın hasretine, ne yaptın?
Beni yordun, kendin de yorgun gittin.
Ey yolcu, evime ne yaptın?
Gözyaşlarının yağmurundan dünyam ıslandı.
Yuvamın çatısına ne yaptın.