Güneşin Ruhu; Kişisel gelişim türünde yazılmış; Naikan, Ganbatte, Ikigai, Wabi-Sabi, Kintsugi, Bushido ve Ichigo Ichie gibi Japon düşünürlerin izlerini taşıyor. Aralarda ünlü düşünürlerin sözlerine de yer verilmiş.
Geçmişte yaşadıklarımızın, gelecekte yaşayacak olduğumuz hayatı yönlendirmemize yardımcı olur. Hani deriz ya; çok hata yaptım bundan
Bu üç devden sadece Kepler bütün yaşadıklarını açık yüreklikle yazıya dökmüştür. Diğer hiçbirinin anlayamadığı şekilde, önderi olan Kopernik’e en cesur fikirlerini miras bırakan aslında, Theles’ten Aristotales, ve Batlamyus’a kadar , eski zamanların Yunan düşünürleri olduğunun da farkındaydı.
Okuyan insan, dünyanın aklına yaslar sırtını...benim dostlarım dünyanın gelmiş geçmiş en akıllı ve en yaratıcı insanları: Aristotales, Platon, İbn Rüşd, Faulkner, Homeros, Nietzsche, İbn Haldun... Bunları hangi maddiyatla bir tutabilirsin?
Doğalarında sebat etmek yoktu. Yaşamaktan anladıkları şey hızlı tüketmek ve hızla tükenmekten ibaretti. Yürekleri ve zihinleri, yalancı tanrıların aslında memnuniyetle kabul edeceği türden büyük tahayyül ve yaratıcı tasavvura muktedir olmasına rağmen onlardan beklenen sürüngen gibi debelenmekten ötesi hiç olmadı. Zira bir noktaya kadar kazançlı
" -Seni haksız yere öldürüyorlar,
-Evet haksız yere öldürecekler, haklı yere öldürseler daha mı iyiydi?" Eşiyle arasında geçen bu ünlü sözle tanıdım ben Sokrstes'i.
Antik Yunan filozofunun yazılı bir eseri olmadığı için yaşamı ve düşünceleri ile ilgili bilgileri öğrencilerinden Platon, Ksenophon; ölümünden birkaç yıl sonra doğan Aristotales aktarmıştır. Sokrates'in yargılandığı mahkemede Platon da bulunmuş olup mahkeme savunmasını diyalog şeklinde "Sokrates'in Savunması" adlı bu eserde kaleme almıştır.
Öldürüleceğini bile bile adaletten ve doğru yoldan şaşmamıştır. "Asıl zor olan ölümden kaçmak değil, adaletsizlikten
kurtulmaktır, çünkü o ölümden daha hızlı koşar."
O da doğruyu, bilgeliği, adaleti, erdemi savunan her düşünür gibi bu yolda canı pahasına ağır bedeller ödemiştir. Kısa ama haksızlık karşısında susmayı reddeden her bireyin severek okuyacağı ve etkisinde kalacağı bir eser.
İncelemeyi Sokrates'in veda cümlesiyle buruk bir şekilde bitiriyorum.
"Benim gitme vaktim yaklaşıyor, artık ayrılmak zorundayız. Ben öleceğim, sizlerse yaşamaya devam edeceksiniz. Hangisinin daha iyi olduğunu yalnızca Tanrı bilir."
Keyifli okumalar...
-> Bu meselelerden ilki, ona göre, felsefenin başlangıçları konusun da belli bir görüşe sahip olmaktır. O, yani felsefe tarihçisi felsefeyi Aristotales'in de ilk defa olarak açık bir biçimde ortaya koymuş olduğu gibi ilk kez 6. yüzyılda İonya şehirlerinden Milet'te ortaya çıkan ve ilk temsilcisi olarak Thales kabul edilen düşünce hareketiyle mi başlatacaktır, yoksa onun kaynağını daha eski bir tarihe, daha başka bir kültüre, örneğin Mısır veya Mezopotamya kültürlerine mi geri götürecektir?
-> Brehier'ye göre, ikinci olarak, bir felsefe tarihçisi şu soruya da cevap vermek zorundadır: "Acaba felsefi düşüncenin diğer insani faaliyet alanlarına ait tarihlerden ayrı bir tarihin konusu olabilecek ölçüde bağımsız bir varlığından sözedilebilir mi?" Başka deyişle felsefi düşünceler ayrı bir araştırmaya konu olabilecek ölçüde diğer insani kültürel alanlara ait faaliyetlerden, örneğin dinden, sanattan, siyasetten bağımsız mıdırlar?
-> Brehier üçüncü ve son olarak bir felsefe tarihçisinin şu soruyu da cevaplandırması gerektiği kanaatindedir: "Acaba felsefede bir evrimden veya düzenli bir ilerlemeden sözedilebilir mi?" Yoksa felsefi kuram ve düşünceler gelişigüzel ve olası bir tarzda birbirlerini takip mi etmektedirler?
''Klasik felsefenin Hellenistik döneminin genelde (Büyük İskender'in ölümünden tam olarak bir yıl sonra) Aristotales'in MÖ 322'deki ölümüyle başladığı ve Ptolemaios hanedanının son Mısır kraliçesi Kleopatra'nın MÖ 30'daki ölümüyle sona erdiği söylenir. Hellenistik çağda daha gelişmiş bir felsefi ''okul'' fikri ortaya çıkar. Platon'un Akademeia'sı ve Aristotales'in Lykeion'u bazı açılardan birer felsefe okulu sayılabilirse de, Hellenistik çağda doğal dünya, mantık, epistemoloji ve etik alanında az veya çok ayrıntılı yorumlar sunan, birbirleriyle rekabet halinde çeşitli öğretiler geliştirilir. Bu düşünce okulları kuramsal açıdan az veya çok katı bir biçim edinir, başlarında ortak bir kararla seçilen bir lider veya skholarkhes bulunur ve bu liderin ölümünden sonra onu izleyecek halefi de oldukça resmi bir prosedürle belirlenir. Bu dönemin başlıca iki okulu Stoacıların ve Epikourosçuların okullarıdır. Ancak Kynikler ile Kyreneliler gibi daha küçük okulların da var olduğu ve Platon'un Akademeia'sı ile Peripatetiklerin de varlıklarını sürdürdükleri unutulmamalıdır.'' (Sayfa: 13)
*
#FelsefeTarihi2 #Hellenizm #Augustinus #Editörler
#UmbertoEco #RiccardoFedriga #ÇevirenLeylaTonguçBasmacı
#Stoacılar #Epikourosçular #HellenistikÇağ #Aristotales #Platon #Akademia #Lykeion #Kleopatra
*
2400 yıl önce filozof Aristotales'in dediği gibi, "İçinde bir parça delilik barındırmayan deha yoktur." Yağmur Adam ve Akıl Oyunları gibi filmler sağ olsun, otizm ve şizofreni söz konusu olunca "deha" ve "delilik" kavramlarının bir arada olmasını yadırgamıyoruz artık
Aristotales'in İskender'e yazdığı mektuptan bir parça;
"Bu mektubun özü ve mektupta işlenen konuların özeti bu dairededir. Sana bu daireden başka bir şey göndermeseydim dahi yeterli olurdu. Adalet Dairesinin şekli şudur:
1. Adalet, dünyanın ıslah sebebidir.
2. Dünya, duvarı devlet olan bir bağdır.
3. Devlet, muhafızı şeriat olan otoritedir.
4. Şeriat, muhafızı devlet olan siyasettir.
5. Devlet, ordu ile hakimiyet kuran bir topluluktur.
6. Ordu, ancak para ile ayakta kalır.
7. Para, halktan elde edilir.
8. Halk, devlete ancak adalet ile bağlanır."
2.semt: Aristotales'in vasiyet ve nasihatleriKitabı okudu
Aristotales de hepsinden önce, insanların yaradılıştan eşit olmadıklarını, kimisinin köle, kimisinin de efendi olmak için dünyaya geldiklerini söylemişti.
Aristotales haklıydı ama, sonucu neden sanıyordu.
"İnsan, binlerce yıl boyunca Aristotales için neyse o olmuştur, yani yaşayan ve buna ek olarak siyasal bir varlık olma yeteneğine sahip olan bir hayvan; modern insan, bir canlı varlık olarak yaşamını kendi siyaseti dahilinde söz konusu eden bir hayvandır."
Sevgili okurdaşlarım,
Kitap felsefe üzerine yazılmış bir şaheser.
İçeriği 12 kitaptan oluşuyor ve her biri birbirinden güzel, yazarı Marcus Aurelius Aristotales'in yolundan giden; ahlâkı anlatan, dürüstlüğü anlatan, allahın varlığını ispat eden bir yazar.
İnsanları iyiliğe, güzelliğe davet eden, barışcıl bir yazar ve kitabıyla baş başa bırakıyorum.