Bir insanın itaat etmeyi öğrenmeksizin yönetmesi imkansızdır.
Sayfa 95 - Say yayınlarıKitabı okuyor
.
"Hayat sadece bir amaç için çabalandığında anlamlıdır..."
Sayfa 41
Yalnız yaşamak için bir hayvan ya da bir tanrı olunmalı — diyor Aristoteles. Üçüncü durum eksik: ikisi birden olun malı — f i l o z o f . . .
Sayfa 3
Yaşama olgusu, tüm açıklığıyla insanın bitkilerle bile paylaştığı birşeydir.
Sayfa 64 - (Canlı varlıkları cansız cisimlerden ayırt eden.)Kitabı okuyor
Görme için beden ne ise , düşünme için de zekâ odur.
Sayfa 58Kitabı okuyor
Akıllıdır verilen öğütleri dinleyen.
Sayfa 48Kitabı okuyor
Oysa benim dostlarım dünyanın gelmiş geçmiş en akıllı ve en yaratıcı insanları: Aristoteles, Platon, İbn Rüşd, Faulkner,
Homeros, Nietzsche, İbn Haldun...
Bunları hangi maddiyatla bir tutabilirsin?”
Halk yığınları aldatıldıkları zaman kendilerini kötü şeyler yapmaya özendirenlere karşı kin besler.
Sayfa 33 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
İbn-i Rüşd'ün, Aristoteles çevirileri Hıristiyanlığı rahasız etti.
"Batı, Yunan felsefesini ve özellikle Aristoculuğu İbn-i Rüşd'ten öğrenmiştir. Yapıtları Latinceye çevrildiği zaman hayranlık ve coşkuyla karşılanmıştı. İbn-i Rüşd, Aristoteles öğelerini Farabi ve İbn-i Sina'dan almakla beraber, onlardan ayırarak Aristoteles'in maddeci yanını işlemiştir. Bu yüzdendir ki İbn-i Rüşd öğretisi XII. yy'da Hıristiyanlığa aykırı bulunarak suçlanmış ve yasaklanmıştır. Örneğin Hollandalı düşünür, Herman van Riswik, İbn-i Rüşdçülüğünden ötürü 1512' de yakılmıştır.
Plotinos'a gelinceye kadar filozoflar için akıl iki farklı şeydi
Bunlardan birincisi mantıksal veya bilimsel akıl yürütmelerde kendisine dayanılan çıkarsamacı veya diskürsif akıl anlamında akıldı. Bu akıl ya bir öncülden onun sonuçlarına veya bir bilimsel düşünce nesnesinden başka bir bilimsel düşünce nesnesi ne geçişi mümkün kılan şeydi. Platon ve Aristoteles, insan aklından söz ettik lerinde, çoğunlukla onu bu anlamında kullanmışlardı.
Ancak Platon ve Aristoteles, daha önce gördüğümüz gibi, bunun ya nında bir başka aklın veya düşüncenin varlığını da kabul etmişlerdi. Bu, birinci aklın veya çıkarsamacı aklın, mantıksal veya bilimsel aklın tersine, nesnesini doğrudan, araçsız bir şekilde ve bütünüyle kavrayan saf bir zihin fiili, entelektüel bir sezgi olarak akıl veya düşünceydi. Bu akıl, bir öncülden sonuca veya bir nesneden başka bir nesneye geçtiği için zorunlu olarak değişme ve zaman kavramını gerektiren ilkinden farklı olarak, bir çeşit sezgi, entelektüel sezgi ve entelektüel kavrayış veya temaşaydı.
Sayfa 173 - İSTANBUL BiLGİ ÜNİVERSİTESİ YAYlNLARIKitabı okuyor
Aristoteles'e göre, hiçbir iyilik sahtelikle bir arada gitmez; doğru hiçbir zaman yanlışa yer vermez.
Kötülük bilgisizlikten gelmez!
‘’ istenen, amaç olduğuna göre; enine boyuna düşünülen ve tercih edilenler ise amaca götürenler olduğuna göre, bunlarla ilgili eylemler tercihe bağlı ve isteyerek yapılan eylemler olsa gerek. Etkinlikleri de bunlarla ilgili. Demek ki erdem de, aynı şekilde kötülük de elimizdedir.’’ (Nikomakhos’a Etik, 1113b 5)
‘’… çünkü biz şu ya da bu kanıya sahip olmakla değil, iyi ya da kötü şeyleri tercih etmekle belirli nitelikte kişiler oluruz.’’ (Nikomakhos’a Etik, 1112a)
" Bilim, sebeplerin bilinmesi demektir."
Aristoteles
Sayfa 164 - Say yayınları, Sertifika No: 10962, Rusça aslından çeviren: Ahmet Zekerya, PDF okuyorum.Kitabı okuyor
Akılcı filozof!
" Platon benim için değerlidir, fakat gerçek daha değerlidir."
Aristoteles.
Sayfa 163 - Say yayınları, Sertifika No: 10962, Rusça aslından çeviren: Ahmet Zekerya, PDF okuyorum.Kitabı okuyor