Birini seversin, ve eğer o da seni severse beraber mutlu olursunuz. Bu kadar basit gibi görünüyor değil mi? Ama Kestrel ve Arin için öyle değil. Çünkü onlar için aşka teslim olmak demek, halklarını ölüme ya da daha kötü bir kadere terk etmek demek. Kazananın Laneti, özellikle iki baş kahramanın da bakış açısını yansıtan anlatım diliyle yakalıyor insanı. İkisinin birbirlerine doğru kaçınılmaz çekilişini, buluştukları ortak noktaları, imkansızlıklarını, açmazlarını derinden hissettiriyor. Aşkın imkansızlığı, özgürlük uğruna yapılan fedakarlıklar, çoğunluğun iyiliği için harcanan hayatlar, koca iki halkın iki gencin omuzlarına binen ağır sorumluluğu... Kazananın Laneti'ni anlatan anahtar kelimeler bunlar. Ben sevdim bu iki talihsiz genç aşığı. Öykülerinin devamını okumak için sabırsızlanıyorum.