Home
Search
Explore
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.32
Okudum ve bitirdim. #mineilebirlikteokuyoruz kitap kulübünde ki bir grup arkadaş ile birlikte okuduğumuz bir kitap idi. Öncülük ettiği için @zelisdmrc teşekkür ederim. Nereden bakılırsa tüm ayımı kaplayan bir kitap oldu.
Kitabımızın konusuna gelince Abdülhamit döneminde ki baskıyla "istibdat İstanbul 'u" Özgürlük adına iktidara gelenlerin yönetimde olduğu ama Abdülhamid 'e rahmet okutulan "Meşrutiyet Istanbul'u" Batan bir imparatorluğun bütün sefaleti ile ülkeyi işgal edenlere yaltaklanma da birinci olanların "İşgal İstanbul 'u" ve tüm bu olayların ortasında kesişme noktasında Muharrir Adnan Bey. Tüm olaylar o dönemin siyasi olayları, sefaleti ,yükselişleri, düşüşleri hep Adnan bey üzerinden anlatılıyor. Kalabalık bir karakter grubu var kitapta .Mevki sahibi olmak için yapılan çirkinlikler, yüksele bilmek için verilen çabalar yalakalıklar, yüzsüzlük..Zengin olup hatırı sayılır bir mevkiye gelince eşi dostu unutmak , düşünce de etrafında kimsenin kalmaması. Kimin eli kimin cebinde belli olmayan bir yaşantı olması ,namuslu ile namussuz kim o bile bilinmeyen, mevki şan şöhret peşinde koşan kadınların neler yapabileceğini görmek isteyen bu kitabı okusun.O dönem o kadar güzel bir şekilde anlatılıyor ki kitabın kalınlığı gözünüzü korkutmasın. İyi okumalar dilerim.
Her şey babaannemin annen kapıda belirmesi ile başladı ayağından pateni üstünde balerin eteği ve pembe saçlarıyla bir babaanne ancak bu kadar kapıda belirebilirdi neredeyse bir barınağı dolduracak kadar evcil hayvanın yanı sıra legolar yapraklar taşlar hayali bir arkadaş ve daha bir sürü tavsiyeyle dolu 15 valizi ile bize yerleşmeye karar verdi insanın babaannesinin yaramaz bir çocuğa dönüşmesi çok acayipti bazen oturup bağıra çağıra ağladı bazen de olur olmadı kahkahalar attı kıyafetleri de arkadaşları da fikirleri de oyuncakları da birbirinden garipti babaannem yüzünden ne uyuyabildik ne oturabildik ne de eğlenebildik tek istediğimiz eski tonton şefkatli babaannemizde gerçek babaanneme o kadar özlemiştik ki ve tam da artık ümidimizi kestiğimiz anda işler değişti ne mi oldu babaannem geri döndü
Yağa Marinka, bir ölü uğurlayıcı. Büyükannesi ile yaşıyor ve ona Baba diyor. Baba geçitten geçince Marinka yalnız kalır ve yağa olmak istemez. Bir kuzu, bir karga, bir de yürüyen tavuk bacaklı evi vardır. Marinka gerçek insanlar gibi yaşamak isterken başına olmadık işler gelir. Yaşlı bir yağacak yardım ister. Kuzusunu elmasta aldığı Benjaminle arkadaş olur. Benjaminlerin tarlasına uzun süre yerleşip onunla arkadaş olur. Okula bile gider. Yaşlı yaga da ona yardım eder. Marinka, ev sayesinde gerçek bir insana dönüşmüştür. Baba ise gelmemek üzere geçitte kalmıştır.
Taaşşuk-u Talat ve Fitnat
Talat ve fitnat'ın aşkı
Kitabimiz Şemsettin Sami tarafından batılı yöntemle yazılmış ilk roman örneğidir. 18 yaşında olan babasını küçük yaşta kaybetmiş talat ve annesini 1 yaşlarında kaybetmiş fitnatin aşkını anlatıyor.
Talat bir gün tütün almak için hacıbaba'nın tütün dükkanına gider tütün almaya daha sonra fitnat'ı görüp aşık olur, fitnat da Talat'ı camdan görür oda ona aşık olur daha sonra Talat kadın kıyafetleri ile fitnata ulaşmaya çalışır. Bu arada fitnat üvey babası tarafından bakıldığı için üvey babası sokağa çıkmasını yasaklamıştır Talat kız kılığına girerek fitnat ile arkadaş olur. Hacıbaba fitnat ile evlenmek isteyen Ali beye fitnat'ı verir... Fitnat'ın gönlü Talattadır Ali beye varmak istemez, bu kitapta da Fitnat ile Talat'ın aşkı anlatılıyor.
Okunması gereken eser. Türk edebiyatında batılı anlamda yazılmış ilk romanimizdir. Okuyacaklara keyifli okumalar dilerim.
11 öyküden oluşuyor kitap
Yaşları küçük olan gençlerin içkili alanlarda geçen olaylarını anlatıyor ve neler nelr anlatılıyor ...
Bir arkadaş grubunu arkadaşlar tahminen 15-16 yaşlarında alkol içmişler onun etkisiyle aralarından bir arkadaş tabii kafa bimilyon arkadaşlarindan sinanı ölü olarak buluyorlar komiserde ufak komiserde ufak çaplı konuşmaları sizin yaşınız kaç da o çocukla ilgili sevgilisi var mıydı takıldığı bir yerler var mıydı içki kumar ve benzeri var mıydı sorular
Komiser Görkem okula gitmişti tip tip her köşeyi her ayrıntıyı kaçırmadan tek tek inceliyordu oradan ailesini sorguluyordu üvey annesini cinayet işlemek için çok geçerli sebepleri vardı. ispatlayacak hiçbir delil yoktu elinde yoktu elimde. Üvey annesi de eşini aldatıyormuş başka biriyle sevgili olarak gitmişler mekanda kafede oturmuşlar o saatlerde
Kitap ters köşe yapabilir
Acaba katil kimdi?
Kitabı tavsiye ederim en çok beğendiğim öykü ise cuma günü semti öyküsü oldu okurken katil kim bira yandan bende sezinlemeye çalışıyordum acaba o katil olsa o konumda napar diye
Yazara çok tesekkur ederim
Muazzam
Kitabın içinde Ceset (The Body) ve Hiddet (Rage) olmak üzere 2 tane hikaye var.
Öncelikle Ceset ile başlayalım.
O kadar güzel, o kadar mükemmel bi hikaye ki... Keşke baskısı olsa da herkes okusa... 4 arkadaş, tren raylarının orada ölen bi çocuğun cesedini bulmak için ufak çaplı bir yola çıkıyor ve o yolda başına gelenleri okuyoruz. Kamp yapıp ateş başında birbirlerine hikaye anlatıyorlar, sanki ben de o ateşin başında oturuyormuşum gibi hissediyorum. Köpek kovalıyor, köpekten kaçıyorlar, sanki o köpek beni de kovalıyormuş gibi hissediyorum. Hele bir geyik sahnesi var... Tüylerim diken diken oldu... O arkadaş ortamı, arkadaş ortamının sıcaklığını iliklerime kadar hissettim. Dedem muazzam yazmış.
Gelelim Hiddet hikayesine.
Aslında orijinalinde tek başına bi kitap olan Hiddet, Türkçe olarak Ceset ile birleştirilmiş bi eser. Stephen King'in yazdığı dördüncü kitap. Göz, Korku Ağı ve Medyum deli gibi tutunca, dedem sanırım "lan ne yazsam alırlar" diyip, okulda öğrencileri esir alan bir başka öğrencinin hikayesini okuyoruz. Evet fikir çok güzel, ilgi çekici, hani belki daha öncesinde böyle şeyler başka yazarlar tarafından yazılmıştır bilmiyorum ama Stephen King kaleminden okumak "belki daha iyidir" diye düşünmüştüm ama çok yavan bi anlatımı vardı. Bir an önce bitsin diye okudum şahsen.
Kitaba ortalama olarak 7/10 veriyorum. 5 puan Ceset'e, 2 puan Hiddet'e.
Ne zamandır niyetliydim okumaya, erteler dururdum. Yine konusu çok özgün falat üslupsuz, best seller çerezlerden biri oldu benim için. Hızlı biten,çekirdek+film/kitap yerine konabilecek bir kitap. Ana karakter düşük zekalı ve çokça iyi niyetli bir birey iken, bir deneyde kullanılmayı kabul ediyor ve zekası yavaş yavaş yükselmeye, hatta deha sınırını geçmeye başlıyor, bununla birlikte de hayatı, çevresi arkadaş ortamı tamamen değişiyor. Fakat, zeka düzeyi arttıkça ona paralel sosyal zekası gelişmiyor. Nihayetinde her şey aslına rücu ediyor.
Karakterin günlükleri şeklinde yazılmış kitap gerçekçi olması için zekası düzeyinde imla hataları ve anlatımdaki basitlikten terimsel ifadelere doğru yükseliş gösteriyor, bu ne derece gerekliydi kararsız kaldım. Fakat böyle sürprizler keyifli de oluyor okur için.
Bu kadar özgün bir konunun tüm roman boyunca kadın-erkek meselesi üzerinden aktarılması bence romanın zayıf noktası. Ayrıca satırarası mesajda ise batıl inancın sadece düşük zekaya mahsus olduğu fikri vardı. Kısaca, okumalar aksadı yavaşladıysa ilaç gibi gelebilir.
Dedektif öyküleri seven biri olarak, uzun zamandır Peder Brown karakterini merak ediyordum.. Agatha Christie'nin 'en sevdiğim hafiyelerden biri' dediği, Borges'in okurken mutlu saatler geçirdiğini söylediği Peder Brown Öyküleri'ne Gurur Ağaçları ile giriş yaptım.. Gerçi Gurur Ağaçları, diğer öykülerden bağımsız bir kitap
Samimi bir "kişisel gelişim" romanı. Didaktik, birşeyler öğreten tarzda bir kişisel gelişim romanı değil. Bir sohbet havasında, sıcak ve samimi bir şekilde yazılmış.
samimi olduğmuz ve kendi içimizden
geçenleri söylediğimiz zaman belki çok tepki alacağız arkadaş,eş, dost kaybedeceğiz hiçbişey yolunda gitmeyecek ama kendimiz olacağız doğru olacağız önemli olan da bu değilmi zaten kendimiz olmak istediğimiz gibi görünmeye çalıştığmız değilde asıl içimizde olan kişiliği ön plana çıkarmak kendimizi ortaya çıkardımız zaman kazanacağız.
Yazar sizi sizinle yüzleştirip örneklerle konuşma havasinda kitabını kaleme almış.
Aret Vartantan'ın okuduğum ilk kitabı tavsiye ederim.
