Ağlamak acıların yontulmuş biçimidir
Hüzünse bir çocuğun gökyüzünü sevmesidir.
Yorgunum bir gülü devşirmekten
Görseniz artık yüzüm bozulan bir çiçektir
Evde kalmış kızların göğsünde sık bulunan
Beni solduran akşamüstleridir pencerelerde
Çünkü hüznü hüzün besler yalnızca merhaba
70'te yayımladığı
şiirlerin ise hepsi bireyci çizgidedir Arkadaş'ın.
Aynı temler yinelenir bu şiirlerde de : “Her şey
Tekrardır Biraz”, “Merhaba Canım”, “Beyaz Ölüm
Kuşları”. (Epey uzun olan bu son şiir, bilinçli mi
bilmiyorum, psikanalitik birimlerle örülmüş.) Bir de aşk şiiri vardır bu yılkilerin içinde; “Eksik Bir
Gün İçin Şiirler.”
71'de iki şiir yayımlar. İkisini de Ulus'un sanat
sayfasında : “Korku” (4 Şubat 1971), “Sözcük”
(15 Nisan 1971). Hala biçimsel bir arayış
içindedir. Henüz yeni uygun biçimi bulduğu
söylenemez. Ama bireyci dünya görüşünü
bütünüyle bırakmıştır. (Bu, 26 Kasım 1970 tarihli
Ulus'ta yayımlanan “Bir Değinme Üzerine”
başlıklı yazısındaki tavrından da çıkarılmaktadır
zaten.) Ancak dediğimiz gibi çelişki (eski biçim -
yeni öz çelişkisi), hala sürmektedir. İlerde
Yansıma'da yayımlayacağı şiirlerle, bu çelişkiyi
olumlu biçimde çözümlemeye doğru ilk adımını
atacaktır ama... ama ölüm çıkacaktır bu kez de karşısına. Yine de bu kısa süre içerisinde,
yapılabilecek aşamayı en başarılı biçimde gerçekleştirmiştir denilebilir rahatlıkla... Ulus'ta
çıkan bu iki şiirden “Korku”da, daha önceki
bireyci şiirlerinde bile rastlanmayan ölçüde,
biçimsel oyunlara başvurmuştur Arkadaş. Bence,
arayış içinde olan biri için doğaldır böyle bir
deneme. Ayrıca kendi yapısı içinde
değerlendirilecek olursa pek de başarısız
sayılmaz. Birkaç yorum birden getirebilmektedir
hece bölmeleriyle.