Başarı da tıpkı sevgi gibidir - kıymetini herkes bilmez ,ona sahip olanlar bile. Dahası ,yaşamak daima ileriye bakmak,yola devam etmektir . Asla arkanıza bakmayın çünkü o zaman kendinizi kaybolmuş hissedebilirsiniz.
İnsanlar sık sık "başarmanın" nasıl bir his olduğundan bahsederler ama yola koyulmak bir yere varmaktan çok daha değerlidir. Eğer fazla erken başarır ya da fazla erken varırsanız işte o zaman gidecek başka yeriniz kalmaz. Başarı da tıpkı sevgi gibidir - kıymetini herkes bilmez, ona sahip olanlar bile. Dahası, yaşamak daima ileriye bakmak, yola devam etmektir. Asla arkanıza bakmayın çünkü o zaman kendinizi kaybolmuş hissedebilirsiniz.
Başarı da tıpkı sevgi gibidir - kıymetini herkes bilmez , ona sahip olanlar bile. Dahası, yasamak daima ileriye bakmak , yola devam etmektir. Asla arkanıza bakmayın çünkü o zaman kendinizi kaybolmuş hissedebilirsiniz.
Rusya’dan sonra güya politika kitaplarına ara vermiştim, gel gör ki kurgu kitaplarından öyle bıkmış olmalıyım ki kendimi dünyanın insan haklarına en saygılı, en özgürlükçü ülkesi Kuzey Kore’yi (!) okurken buldum. Doğduğum yerin topraklarını ayrı, yaşadığım yerin topraklarını ayrı öpesim geldi. Gerçek olduğuna inanmakta zorlandığım bir ülkedir
İnsanlar sık sık “başarmanın” nasıl bir his olduğundan bahsederler ama yola koyulmak bir yere varmaktan çok daha değerlidir. Eğer fazla erken başarır ya da fazla erken varırsanız işte o zaman gidecek bir yeriniz kalmaz. Başarı da tıpkı sevgi gibidir - kıymetini herkes bilmez, ona sahip olanlar bile. Dahası, yaşamak daima ileriye bakmak, yola devam etmektir. Asla arkanıza bakmayın çünkü o zaman kendinizi kaynolmuş hissedebilirsiniz.
Başarı da tıpkı sevgi gibidir - kıymetini herkes bilmez, ona sahip olanlar bile. Dahası, yaşamak daima ileriye bakmak, yola devam etmektir. Asla arkanıza bakmayın çünkü o zaman kendinizi kaybolmuş hissedebilirsiniz.
Bazen gideceğiniz yerden ziyade bir yere gidiyor olmanızın daha önemli olduğunu düşünürüm. Sadece varış noktanıza odaklanmamalı, yolculuğun tadını çıkarmayı bilmelisiniz.
İnsanlar sık sık "başarmanın" nasıl bir his olduğundan bahsederler ama yola koyulmak bir yere varmaktan çok daha değerlidir. Eğer fazla erken başarır ya da fazla erken varırsanız işte o zaman gidecek başka yeriniz kalmaz. Başarı da tıpkı sevgi gibidir - kıymetini herkes bilmez, ona sahip olanlar bile. Dahası, yaşamak daima ileriye bakmak, yola devam etmektir. Asla arkanıza bakmayın çünkü o zaman kendinizi kaybolmuş hissedebilirsiniz.
Biri sadece Niçe, hapunșaur falan konuşuyorsa felsefeden bihaberdir.
Carnap, Lakatos, Popper, Feyerabend konuşuyorsa kafa gidiktir.
Sartre, Camus, Kierkegaard konuşuyorsa güzel goygoy çıkar.
Ama...
Osho falan diyorsa kaçın ve arkanıza bile bakmayın.
Az önce bitirdim. Ne düşündüğüm konusunda kararsızım.
Okuması keyifli bir kitap değil, onu baştan söyleyeyim. Yani arkanıza yaslanıp keyifli bir şekilde elinize bir kitap alıp biraz zihninizi rahatlatmak istiyorsanız, Ölümü Ellerinde Tutarken bunun için uygun bir kitap değil. Aslında olayı da biraz bu. Rahatsız edici olmak. Sizi koltuğunuzun