“Hayret uyandıran bir husus, nasıl oluyor da bizim Orhun Yazıtları’nın tarihi 700’ler olabiliyor? 569 yılındaki bu olaya (Maniakh elçi olayı) rağmen okullarda hâlâ bu tarih verilir. Süleyman Demirel reisicumhur olarak bir heyetle yazıtların olduğu yere gitmiş; orada neler yaşandığı yazılı olarak elimizde mevcut... Heyettekiler, Dış Moğolistan’da bulunan Orhun Vadisi’ne helikopterle inerken kimisi ağlıyormuş, kimisi şaşırmış, kimisi de sükût-u hayale uğramış; çünkü o zor tabiat şartlarının ortasında firavunların obeliskleri, Atina mabetleri gibi yapılar görmeyi bekliyorlarmış. Sebze bile yetişmeyen, her yere uzak, tabiat şartlarının çetin olduğu bir dünyada neden bunların beklentisine girersiniz? Belli ki Türk milleti coğrafya bilmiyor. Coğrafya bilmeyince de tarihe başka türlü bakarsınız. Ziyaret sırasında orada henüz başlayan arkeolojik kazıları da görüyorlar. Kazılar o dönemde yüzeysel arkeoloji safhasında... Söz konusu kazılar sonucunda Zemarkhos’un elçi olarak geldiği dönem bilgileri açığa çıkıyor. Görülüyor ki Orhun Kitabeleri Allah’ın boş kırlarında değil, etrafında bir şehir tipi yerleşme var ve yazıtlar Miladî 8. asırdan daha geriye gidiyor.”
Erkekçi Zeus
Zeus'un bu şehevi emelleri sadece kadınlarla da sınırlı değildi. Troia şehrini çeviren dağlarda tarifsiz güzellikte bir oğlan yaşardı. Oğlanın ismi Ganymedes'ti ve Troia kralı Tros'un oğluydu, ayrıca onun sürülerine de çobanlık etmekteydi. Ganymedes kaçırılıp Olympos Dağı'na çıkarıldı ve orada tanrılara sakilik yapmaya başladı. Antik yazarlar bu öykünün farklı çeşitlemelerini anlatır. Antik sanat eserlerinde antropomorfik özelliklere sahip bir Zeus'un oğlanı Olympos Dağı'na kaçırılışı resmedilmiştir (örneğin her ikisi de MÖ 5.yy'a ait Spina Müzesi'ndeki bir Attika kupası ile Olympos Arkeoloji Müzesi'ne ait pişmiş topraktan bir heykelde olduğu gibi). Fakat 1500'lerden itibaren Sanat eserlerinde daha çok Apollodoros'un (Bibliotheke, lll, 9) ya da Ovidius'un (Metamorphoses, X, 155) anlattığı gibi Ganymedes'in güzelliğine kapılan Zeus'un kendisini bir hayvana dönüştürüp oğlanı gökyüzüne taşıması tasvir edilir.
Sayfa 172 - Çev. Yiğit Değer Bengi, Alfa Yayınları, İstanbul, 2007Kitabı okudu
Reklam
339 syf.
6/10 puan verdi
·
Read in 1 hours
Yazarın bu kitabı benim için diğer kitaplarından daha alt seviyede oldu. Bu kitabı daha çok düşüncelerini ve Anunnakilerin varlığını, geçmişte yaşadıklarını göstermek babında, gidip gördüğü yerlerde onlardan aradığı izleri belgesel gibi aktarıyor. Aslında bu tarz kitaplar okumuştum. Erich Von Daniken ve Graham Hancock yazarları da bu tarz kitaplar
Keşif Seferleri
Keşif SeferleriZecharia Sitchin · Ruh ve Madde Yayınları · 200927 okunma
160 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 28 hours
Eski Çin ya da Çin tarihi hakkında araştırma yapmak, geçmişten günümüze yapılan arkeoloji çalışmalarından elde edilen verileri incelemek, âdeta el kitabı niteliğinde bir kaynak, ''Eski Çin'in Yeniden Keşfi''. Ancak ben bu kitabı salt arkeoloji kitabı olarak düşünmüştüm. Oysa ki kitap boyunca Eski Çin tarihinden başlayıp Çin tarihindeki önemli dönemlere ilişkin tarihsel bulgular, hanedanlık devirlerinin tarihleri, iktidar mücadeleleri de anlatılıyor. Kitapta en beğendiğim durum, her sayfada anlatılan bilgilere ilişkin görsel öğelerin bulunması oldu. Yazarın üslubu sade bir dilden oluşuyor ve çok fazla arkeoloji jargonuna girmeden, gerek Çin tarihine gerekse de arkeolojik belgelerin niteliğine, tasnif edilmesine dair görüşlerini anlatıyor. Kitabın son bölümü olan ''Tanıklıklar ve Belgeler'' bölümünde ise, yapılan çalışmaların, incelemelerin kaynakçasını, Çin tarihinin kronolojisini sunuyor yazar. Çin tarihine ve arkeolojisine meraklıysanız bu kitabı tavsiye ederim. Herkese iyi okumalar diliyorum.
Eski Çin'in Yeniden Keşfi
Eski Çin'in Yeniden KeşfiCorinne Debaine-Francfort · Yapı Kredi Yayınları · 20087 okunma
160 syf.
6/10 puan verdi
Yunan Mitolojisi Üzerine
Kitap, Antik Yunan’da dünyanın yaratılışı, tanrı, tanrıça ve kahramanların hayatı hakkında öğretileri aktarmak amacıyla Doç. Dr. Sema SANDALCI tarafından yazılmış akademik nitelikte bir eser. Her ne kadar Yunan Mitolojisi 158 sayfaya sığamayacak olsa da temel düzeyde bilgi seviyesine ulaşmak adına kitap faydalı olacaktır. Sözlü edebiyat niteliğindeki Yunan mitolojisine aşına olmak zaman istiyor muhakkak. Bunun yanında kitapta da belirtildiği gibi bir arkeoloji cenneti olan ülkemizin müzelerini ziyaret ederek sanat eserleri ve üzerlerindeki temalar hakkında bilgi sahibi olmak da gerekiyor. Kitabın anlatım tarzını ve tasarımını beğendim. Konuyla ilgili resimlerin de kitaba eklenmesi faydalı olmuş. Ancak resimlerin altında açıklamaları da olsaydı daha faydalı olurdu. Ayrıca kitapta kaynakça kısmının olmaması da önemli bir eksiklik bence. Her ne kadar kimi mitlerde bağlantı kurmakta zorlansam da mitolojilerin ortaya çıkışlarını anlamak açısından yararları oldu. Sonuç olarak, benim gibi Yunan Mitolojisini daha iyi kavramak isteyenlere bu kitaptan daha kapsamlı olan Azra ERHAT’ın
Mitoloji Sözlüğü
Mitoloji Sözlüğü
eserini öneriyorum. Söz konusu sözlük, çoğu okuyucu tarafından da tavsiye edilmiş. Başvuru kaynağı niteliğinde ve daha kapsamlı olan bu eser sayesinde karşımıza çıkan mitolojik kahramanlar ve olaylar hakkında hızlı bir şekilde bilgi edinebilir bence. Keyifli okumalar dilerim.
Yunan Mitolojisi
Yunan MitolojisiSema Sandalcı · İlgi Kültür Sanat Yayınları · 201884 okunma
Türkiye’de hiç kimse ideolojisinde derinleşmemiştir. Buna maalesef günümüz dindarları da dâhildir, diğer ideoloji mensupları da. Düşüncenin katmanları arasında arkeoloji yaparak ana prensiplere, altta yatan gâyeye ulaşma çabası sarf edilmemektedir. Birliğin tohumları derinlerdedir. Yüzeyde ise ayrılık ve gayrılık vardır. Dışta ne kadar birbirlerine ters olursa olsunlar içte birçok görüş birbirlerine yaklaşmaktadır. Meselâ en radikal Marksist sol ideolojinin derininde yatandüşünce “insanlar arasında sömürüye, zulme, ayrımcılığa son vermek” değil midir? Milliyetçi sağ söylemin derininde yatan “vatan” duygusu değil midir? Radikal İslâmcının görüşlerinin derinlerinde “insanları toplumsal ve bireysel günahlardan uzaklaştırmak” yatmaz mı? Kemalistin felsefesi “muâsır medeniyet seviyesine çıkmak” değil midir? Derin mânâda bunların hepsi sizce bir yerlerde örtüşmüyor mu? O zaman bunların beraberliğinden müthiş bir sinerji yaratmanın “yollarını” aramak lâzım gelmez mi? Didişmek bize enerji kaybettiriyor ve bu da Türkiye’nin düşmanlarının işine yarıyor.
Sayfa 144
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.