Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

merve

Hangi durumda olursanız olun, bir şeyleri olumlamaya açık olmak, hayatın hiç kurumayan bir pınarıdır, oradan daima yeni enerji üretebilirsiniz.
Reklam
Ölüm, sonunda ölüm olmayan bir hayat yaşanabilir olmadığı için bir anlam kazanıyor olabilir mi? Hayatın güzelliği, ancak fanilikle yüzleşerek algılanabilir hale gelmiyor mu?
Bütün dertler kendini gerçekleştirmeyle ilgilidir - ama benliğin olanaklarından bir gerçeklik imal etmek anlamın­da. Bütün olanakları gerçekleştiremem, bazılarını bir kena­ra bırakmam gerekir, ki kalanlara daha fazla alan açabile­yim.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kendiyle dost olan kişi, günlük ruh hallerine, duygulara, o anki durumuna, kendini seven kişiye göre daha az bağım­lıdır. Bu Ben-anlarını toplam Ben'iyle karıştırmaz. Onunla yaptığınız anlaşmalara itimat edebilirsiniz
Doğacak her çocuk umutla beklenir, çok uzun ömürlü olacağı, hatta ölmeyecekmiş gibi uzun ömürlü olacağı ümid edilir. Bu ümit olmasa, insanlar dünyaya çocuk getirmede bu kadar istekli olurlar mıydı?
Reklam
Hayat böyleymiş! Her şey korkunç, karışık, anlaşılmaz. İşin bir başı bir de sonu var, ortasında ise herkes kaderini yaşıyor.
Bazıları insan hayatının önemli olduğunu sanıyorlardı.. ne laf ya! Devlet bir sobadır ve yakıtıda yalnız insandır. Yakılacak insan olmazsa soba söner. Sönen, yanmayan sobanın da hiçbir yararı yoktur. Ama öte yandan bu insanlar da devlet olmadan yaşayamazlar:sobayı tutuşturan, yakan onlardır.
Peşin hüküm verilmişti: İddianın özü, suçun tartışmasız kanıtı sayılıyordu.
çok ama çok nadir
İki tarafa da mutluluk getiren evlilikler azdır ama vardır. Hayatta bazen bunun örneklerine rastlarız.
Asıl mesele de bu işte. Zaman ne kadar geçerse geçsin, bazı konularda hiçbir şeyi değiştirmez. Elinden malını mülkünü, varını yoğunu alsalar, bundan ölmezsin. bunları yine edinebilirsin. Ama senin onurunu kırar, ruhunu öldürürlerse, işte buna çare yoktur.
Reklam
"Ne hale gelmiş bu nesil? He şey önemli ama ölüm önemli değil!" Ve, kendi kendine soruyordu: "Eğer ölümün onlar için hiçbir önemi yoksa, yaşamanın da yoktur. Öyleyse niçin ve nasıl yaşıyor bu insanlar?"
Gerçi burada sizi öldürmek isteyen kimseler yoktu ama insan bu işin üstesinden gelmek için kendi kendini öldürüyordu sanki.
"Böyle yalnız mı, yapayalnız?" diye sormuştu Ramocsay.
Sen bulmalıydın, bakışlarımla, şiddetli çıkışlarımla, yatışmayan şiddetli öfke nöbetlerimle neden böyle davrandığımı sen bulmalıydın, madem beni seviyordun, benim söyleyemediğim şeyleri fark edip sen bulmalıydın.
Beni sevmenin dışında, olduğun gibi kalmıştın. Ben ise öpüşmelerimizi, çalıştığım roller gibi önceden planlardım, dizlerimin çözülmesini, sırtımın gevşemesini ve tamamen gevşedikten sonra da kendimi senin kollarına bırakmamı önceden çalışıyor, senin yanındayken duyduğum öfkeli nefrete ancak böyle dayanabiliyordum. Bana yük oluyordun ama yine de seni bırakamıyordum.
104 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.