Bazı anlar vardır; geçmişe dalıp gittiğin, ne yaptığını bilmediğin. Durur ve düşünürsün o an "Nasıl geçti bunca zaman" diye. Unutma artık değiştiremezsin zamanı, buna zamanın yetse yüreğin dayanmaz. O zamanların tekrarı yok, bir daha yaşanamaz. Yaşadığın şu anda kendine bir söz ver de ki: Hayat zamanı bana karşı kullanmadı, zamanı biz yanlış anladık. O zaman her zaman zamana yönelik bir zaman vardır, herşeyin bir zamanı olacaktır ve bu zaman -her zaman- haklı olacağım...
Hayat, bizler için yarın neler olacağını bilemediğimiz bir yerdir. Dostluklarımız, arkadaşlıklarımız ve yaşama dair izlerimiz bizlerin yaşama sebeplerinden biridir aslında. Ne yaşarsanız yaşayın, ne görürseniz görün ama unutmayın ki hayattasınız. Hâlâ okuyabiliyorsunuz ve en önemlisi hâlâ nefes alıyorsunuz. Ve eğer yaşamak istiyorsak kalp kırmayalım, yaptığımız hatalar olacaktır bunlara çözüm bulalım. En önemlisi de öleceğimizi sakın unutmayalım. Ne demiş şair: Yaşamayı bileydim yazar mıydım hiç şiir?
Yaşamayabileydim yazar mıydım hiç
şiir?
-Yaşama!
-Ya bileydim?
Yazar: mıydım
Hiç: Şiir.
Felsefenin bana göre ilginç bir hatası var. Bir kesim "varlık yoktur" diyor. Bir kesim "Varlık idealardır diyor" ama varlık yoktur diyen kesim çok saçma değil mi? Eğer olmayan birşeyin yokluğundan bahsediyorsak eğer o olmayan şeyin olmuş olması gerekir. Yani yok diye birşey yoktur. Zaten yokluğu var eden var olmasıdır. Yokluk vardır. Yokluk var olduğu için varlık vardır. Canım sıkıldı ve bu konuyu sizlerin düşüncesine sunmak istedim...
Kendimi sana şikayet ediyorum Allah'ım; Ben Yusuf(a.s) değilim bu kuyu derin. Ben İbrahim(a.s) değilim bu ateş beni yakar.
Ben Eyüp (a.s) değilim bu dert beni yıkar. Ben Musa(a.s) değilim bu çöl beni aşar. Ben Yakup(a.s) değilim bu keder beni tüketir.
Ben Nuh(a.s) değilim bu tufan beni boğar.
Ben Yunus(a.s) değilim bu karanlık beni boğar.
Ben Bilal değilim bağrımdaki taş beni ezer.
Ben Asiye değilim bu yanlızlık beni bitirir. Ben Meryem değilim bu suskunluk beni lâl eder.
Ben acizim!
Yardım et...
Fettah isminle hâyr kapıları aç Allahim!
Şeker Portakalı (spoiler var) Hatta beraber yiyip içtiğimiz biri, hayatımın bir parçası olmuştu. 3 yıl ama sanki 30 yıllık dostluğumuz vardı. Çünkü o 3 yıl cidden güzeldi. Şimdi artık ölmüş gibi hayatımda, yaşıyor ama hislerim ölmüş benim. Kitabı okuyanlar biliyordur, Portuga vardı ve Zeze'yi tek seven kişi oydu. Güzel bir şekilde tanışmamışlardı fakat iyi bir dosttu o. Daha sonra ölmüştü. Ben birinin hayatında Portuga karakteri olabilmiştim. Ama keşke ölmeseydim. O kişi sadece belki de benim hayali karakterimdi Oğuz Atay gibiydik tutunamadık. O yüzden o "Olric" ti ben ise "Portuga" farklı kitapların farklı karakterleriydik. Birimiz ölmüştük, diğerimiz ise sadece bir hayalden ibaretti...
Bazen konuşma arasında şu muhabbet geçer: "Milletimiz neden gelişmiyor?" bende cevap veririm "Az önce yere attığın çöpü görüyor musun? İşte o yüzden." hemen beni terslerler. "Ne alâkası var bu çöplerle?" aslında anlatacağım o kadar alâkalı sözler vardı ki ama anlatsam da anlamayacaklardı. Çünkü anlamak istemiyorlardı.