"Benim işim potansiyelinin altında kalmış kaynaklardan yararlanmak. Sen de potansiyeline ucundan bile yaklaşmayan bir kaynaksın."
Sayfa 58Kitabı okudu
"Ama sadece zengin turistler ve eksantrik milyardelerden oluşan bir şehir olmaz. lşçi sınıfına da ihtiyaç var."
Sayfa 15Kitabı okudu
Gözlerim doldu — ağlamak üzereydim.
Sayfa 317Kitabı okudu
Sen öğrenmek nedir bilmiyor musun?
Sen onların esirisin! Artemis ne ki? Halkın önce şekillendirip sonra da taptığı bir hayal sadece. Söyle, yalan mı? Artemis'i ortaya çıkaran halk değil mi? Önce zihinlerinde tapabilecekleri bir güç, bir güzellik, bir yücelik hayal edip, sonra da övgüleriyle seni şekillendirenler küçümsediğin o insanlar, değil mi? Sonradan sana tutkuyla bağlanmış olmalarına aldanma sakın; seni onlar uydurdular, özelliklerini onlar belirlediler, ismini onlar büyüttüler. Üzgünüm ama, bağımsız bir varlığın yok senin. Sen onlar sayesinde "var"sın ancak. Onların övgüleriyle, tapınmalarıyla, çığırmalarıyla varsın. Başkalarına bağımlısın sen!"
There is no devil in the ancient religions, but each god has his dark and dangerous side. Athena and Hera, the city goddesses par excellence , are, more than any others, bent on the destruction of Troy. Apollo the healing god sends plague, and with Artemis destroys the children of Niobe. Athena entices Hector to his death. Aphrodite cruelly destroys the unyielding Hippolytos. The same paradox can be enunciated even of Zeus: ‘Planning Zeus was planning evil things.’ ‘Father Zeus, no god is more destructive than you’, is a theme which sounds through Homeric epic.
Geçmişte kız kardeşim Artemis'i gücendirdin, o da seni bir okla lanetledi. Bugünse, benim tebaamdan birine yardım ederek beni onurlandırdın. O yüzden de ben, Hekate, gelecek dolunaya dek lanetini askıya alıyorum. Üçüncü kız kardeşin isteğini yerine getir ve azat ol. Sonsuza dek iki hayır, bir şerri götürür. Ancak dikkatli ol! Başarısız olursan sonsuza dek kaybolursun.
Sayfa 40 - Baobab YayınlarıKitabı okudu
Delphi Şenlikleri
Bir söylenceye göre Leto, Artemis ve Apollo’ya hamileyken Hera onun peşine Piton adında bir yılan taktı. Genç Apollo Piton’u Delphi’ye kadar izleyip öldürdü. Bunun üzerine Piton’un annesi olan Gaia onun cezalandırılmasını istedi. Apollo Gaia’yı hoşnut kılmak için Delphi’de Piton’un onuruna Pythian Oyunları adı verilen müzik ve tiyatro şenlikleri düzenledi.(Aynı zamanda hünahlarından ve Piton’u öldrmek suçundan arınmak için Tempi Vadisi‘ni ziyaret etti.)
Sayfa 114 - Say YayınlarıKitabı okudu
Say yayıncılıktan çıkan 'Kısa Tarih' serisine ne zamandır başlamak istiyordum. Bismillah deyip şu sıralar gündemi en çok meşgul eden ülkenin tarihinden başladım.
Kısa Rusya Tarihi ...
Ruslar 'Batı Avrupa Uygarlığı' nın' mı yoksa 'Asya Uygarlığı' nın bir parçası mı sorusu ile kitaba başlanmış. - Bence Rusya nevi şahsına münhasır ya neyse!!! -
Köken bakımından irdelenerek daha sonra tarihsel sıra ile başa geçen 'çar, çariçe, devrimciler, başkanlar vs' döneminde yer alan önemli olaylara, isyan ve savaşlara, ihtilallere yer veriliyor.
Kitap akıcı fakat bazı yerler ayrıntıda boğmuş bazı yerler üstün körü geçilmiş. Örneğin birinci dünya savaşından ne ara ayrılıp ne ara ikinci dünya savaşına girdiler anlayamadım.
Sokratla Fedra Artemis tapınağının güzelliğini anımsarlar:
"Fedra: Bu tapınağı yapan mimarla dost oldum. Megaralıydı ve adı Öpalinos'du. Sanatının gerektirdiği, bilgi ve çabaları bana uzun uzun anlattı. Ve şantiyede gördüğüm her şeyi açıkladı. Onun zekasında neredeyse Orfeus'u buluyordum. Çevremizdeki taş ve ağaç yığınlarının anıtsal geleceğini anlatıyordu bana. Bu malzemeler, tanrıça Artemis'in de kuşkusuz onaylayacağı, yapının en uygun yerlerine onun bir sözüyle adanmışa benziyorlardı. İşçilerle konuşması bir harikaydı. Bu konuşmalarda uykusuz gecelerin karmaşık düşüncelerinden hiç iz yoktu. Onlara sadece kesin emirler ve sayılar veriyordu."
Sokrates: "Bu gerçekten Tanrıya yakışır bir tavır!"
