Demek olur ki, Marksizm'in, diyalektiğin omurgasına koyduğu 'emek' veya 'artı değer', ezen-ezilen çelişkisinin sadece bir boyutudur. Kuran, buna iki boyut daha ekleyerek 'İnanç' ve 'Irk, soy' bakımından da müstaz'aflardan (horlanan) bahsetmiştir. Değişmeyen gerçek ise, diyalektiğin bir ezen-ezilen polaritesi halinde, ezelden ebede yürüdüğü ve yürüyeceği gerçeğidir.