İnsanlığı binlerce yıldır sömüren insanlar,başkalarının düşünüp kafa yormasını istemiyorlar,çünkü düşünmek isyankârlıktır.Düşünen bir insanı sömüremezsin,kandıramazsın,yanlış yola sokamazsın.
Sanki büyük bir komplo teorisi sahneleniyor.Şu âna dek,kendi çıkarları için liderler insanları yanlış yola sokmaktan geri durmadılar.İnsanın içinde düşüncelerin doğmasına izin vermediler.Bu yüzden sana inanmayı öğrettiler.İnancın faydalı, dinin temeli olduğunu öğrettiler.Kimse inançla hakikate ya da Tanrıya ulaşmadı ulaşamaz.
İnanç hakikati görmek için açık olması gereken gözleri kapatır.
Kişisel analiz için düşünmek gereklidir-inanç değil.Yoğun düşünmek gereklidir,tüm karanlığımızı ve körlüğümüzü dağıtabilecek son derece nüfuz edici düşünmek gereklidir.
Belki de düşünme yetimizi kaybettik,çünkü zihnimiz bir sürü düşünceyle dolu.
Sana asla düşünmüyorsun diyorum,ama kuşkusuz aklın düşüncelerle doludur.
Normalde feragat etmek dediğimizde,aklımıza bir şeyden vazgeçmek zorunda olduğumuz gelir.
Bir şeyden feragat etmenin vazgeçmek olduğunu düşünürüz.
Feragat sözcüğünün akla getirdiği budur,bu onun gizli anlamı gibidir.
Ama sana şunu söyleyeyim;Bu dünyada hiç kimse,yerine koyacak bir şey bulmadıkça hiç bir şeyden feragat etmeye hazır değildir.