Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Arzu Demir

Bir insanı düşünen yürek... Bunu öğreten gücün kitapların gücü olduğunu düşünüyorum. Bu güç, birçok insanı cesaretlendirip ayakta tutuyor.
Sayfa 187Kitabı okudu
Reklam
Bütün havaalanı bana vakumlanmış gibi geldi. Ses seda yok. Hava yok.
Sayfa 225Kitabı okudu
"Yaşam zorlaştıkça insanlar daha çok kavga eder. Oysa sen bunun tersinin olmasını beklersin."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"...,eğer işler kendi doğallığında gelişir de her zaman arkadaş kalırsak çok memnun olurum, ama görüyorsunuz Bayan Melanchta, her an herkese hızlı hızlı bir şeyler söylesem de ben kesinlikle kafası yavaş çalışan, sessiz sakin bir adamım ve size bir şey söylediğimde kesinlikle gerçekten arkasında durmak isterim, ..."
Sayfa 113Kitabı okudu
Kim bilir, insanların yeterli bilgisi olmadığı veya yaratıcılık sürecine ve kendilerine yeterince inanmadıkları ve beyinlerinin bütününün çalışmasına izin vermedikleri için kaç problem çözümsüz kalmıştır?
Sayfa 254Kitabı okudu
Reklam
"Ama bir insanın daha zeki olmak, daha çok bilgi edinmek ve kendisini ve dünyayı anlamak istemesinin nesi yanlış?"
Sayfa 116Kitabı okudu
Nietzsche'nin duygularını çok daha iyi anlıyordu şimdi; yeni şafaklar ve altın ihtimaller bulmak, zengin, cesur bir ruha aşık olmak: herkes, en azından bir kez, yaşamında böyle bir şeye ihtiyaç duyar diye düşündü Breuer.
"..., düşünmemiş, büyük bir keder ya da büyük bir sevinç duymamış olanlara vergi bir belleği vardı."
"...Hayır efendim. Dünyada hiç de yeni bir şey yoktur. Hep vaktiyle olup bitmiş olanların yeni baştan oluşu. Yani boşluk üzerine boşluk."
Sayfa 205Kitabı okudu
...geri dönmek istediğini anlıyorsun. Yalnızca kısa bir süre için, orada senden geriye ne kaldığını görmek için.
Reklam
Sonsuzluk elle tutulacak kadar somut. Ve aynı sonsuzluk daha büyük boyutlarda yalnız bırakıyor insanı. İnsanlar tarafından yalnız bırakılmak değil, evrende unutulmak...
Sayfa 113 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Onunla açık açık konuşmak kolaydı. Yüzü, derinliklerinde her şeyi güvenle tutacak sakin bir göl gibiydi.
Sayfa 146Kitabı okudu
Leventler, yarı resmi bahriyelilere ayrılmış olan Gelibolu, Eğriboz, Lepanto, Midilli, Kocaeli ve Mezestre (Morada) sancakları halkından idiler. Onların sancak beyleri tarafından toplanırlardı. Karada sipahiler neyseler denizde leventler de o idiler. Venedikliler onlara "Doğudan" anlamına gelen "di levente" derlerdi.
Sayfa 10 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Kütüphaneler büyüleyici yerlerdir: kimi zaman bir demiryolu peronunda gibisindir; egzotik ülkeler hakkında araştırma yaparken uzak kıyılara yolculuk ediyormuşsun duygusu yaşarsın.
Sayfa 123 - Doğan KitapKitabı okudu
Çocuk kitaplarının aynı zamanda yetişkinlere yönelik olması kötü bir şey değildir. Ancak kitapların çocuklardan çok yetişkinlere seslenen iletiler içermesi yazın eğitiminde, okuma yaşantılarında sorunlar doğurmaktadır. Çocuk doğal olarak bir kitapta kendi gerçeğini arar. Ama kendinden çok başkalarına yönelik olduğunu görünce kitaba ve okumaya karşı olumsuz davranışlar geliştirebilir. Bunun ötesinde Ewers'in de belirlediği gibi çocuk kitapları aynı zamanda yetişkinlerin de okumaları gereken kitaplardır (1986: 475-480). Çocuk yazını kavramı çevresindeki tartışmaları bir kenara bırakırsak, çağdaş anlayışta yetişkinler çocuk kitaplarını okuyabildikleri gibi, çocuklar da kendi alımlama koşullarını zorlamadığı ölçüde yetişkin kitaplarını okuyabilirler. Eğitimci olarak, yazın eğitiminde dikkat edilmesi gereken nokta, çocuk ve gençlik ürünlerinin sözü edilen alımlamayı zorlayıcı öğeler içermemesidir.
Sayfa 103 - TudemKitabı okudu
...Üç yaşındaki çocuğunuz bir öfke nöbeti geçirdiğinde onun, duygularını ve bedenini kontrol etmek için sınırlı bir kapasitesi olan küçük bir çocuk olduğunu hatırlayın. İşiniz ilişkideki yetişkin olmak ve duygusal fırtınada güvenli ve sakin bir sığınak olmaktır. Çocuğunuzun davranışına yanıt verme biçiminiz tüm sahnenin gidişatını ciddi anlamda etkileyecektir. Bu yüzden yönlendirmeden önce kendinizi kontrol edip sakin kalmak için elinizden gelenin en iyisini yapın. bu, üst beyinden gelen bir duraksamadır, aynı zamanda üst beyninizin gücünü de arttırır.
Sayfa 182 - PegasusKitabı okudu
Reklam
"Bir kitabı okuyup bitirdiğiniz zaman, bunu yazan keşke çok yakın bir arkadaşım olsaydı da, canım her istediğinde onu telefonla arayıp konusabilseydim diyorsanız, o kitap bence gerçekten iyidir."
Bence felaketi seyre gitmişlerdi sadece, bilirsin, insan dediğimiz muammanın böyle bir yanı, hatta bu yanının yanında da seyrettiği felaketi ballandıra ballandıra anlatmak gibi bir başka yanı vardır.
Sayfa 73 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
ama sonuçta sabırlı olmak, zamanı zamana bırakmak gerekir, bir defa şunu öğrenmiş olmamız gerekir ki, yazgının kendi amacına ulaşabilmesi için çok dönüp dolaşması gerekir
Hikâyenin yazarı, insanlarda herşeyin, çiçeklenme döneminde, çocuklukta olup bittiğini, kaderin o dönemdeki ortam, toplum ve olaylarla belirlendiğini anlatıyor, bu da İhtiyar'a pek doğru geliyordu.
Sayfa 76 - ÖtükenKitabı okudu
Bazen, görünür bir sebep olmadan, insana önünden geçtiği yapı, bir sokak köşesi, üstünde oturduğu sandalye hayatında önemli bir yer tutacakmış gibi gelir. İşte bu köşede bugün birşeyler olacaktı. Artık hep oraya bakıyordu..
... Fakat o zamanlar ben pek tecrübesizdim. Ve daha bilmezdim ki yapılacak şey gördüğümüz vakalardan ders almaya çalışmaktır. Çocuk gözlerimin önünde geçen bu hadiseyi hiçbir suretle tefsir ile bundan hiçbir veçhile intibah alamadım. Zira, daima böyle, alınacak dersleri almak için ekseriyetle biz kendimiz hazır değilizdir. Yaşımız yahut bilgimiz, muhakememiz yahut vaktimiz kafi gelmeyerek edebileceğimiz her türlü istifadelere mani olur ve gözlerimiz önünde geçen hadiseler böylece gözlerimizi açmadan geçer. Daima tecrübeden bahseder,dururuz. Unuturuz ki tecrübe sahibi olmak için en acı sesler hiçbir zaman eksik olmaz. Fakat biz, ne fert olarak insanlar, ne de topluluğumuz olan milletler bunlardan istifade edemeyiz. Çünkü bizlerde eksik olan bunlardan ders almak kabiliyetidir. Bu imkansızlıktan dolayıdır ki bütün zamanlarda tekerrür eden bunca tecrübeler hep nafile geçer, hep ziyan olur ve fertler, nesiller ve milletler, uslanmadan hep aynı hataları tekrar ederler. Dahası tecrübeler babalara kâr etse bile oğullara miras kalmaz. Bir nesil öteki neslin aldığı derslerden haber bile alamaz. Onun da her acı tecrübeyi bizzat tekrar etmesi lazım gelir!
Sayfa 49 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu