kuşkular denizinde kürek çekiyorum
kıyıyı umuyorum hayalimde ve kaderimde
her kürekte çarpıyor heyecanla genç kalbim
bilmiyorum okyanus var her insanın kaderinde
falan filan şiiri falan boşverelim de hayatın bu garantisizliği , ne olacağının aşırı bir şekilde belirsiz olması ,zamanın geri alınamıyor olması gerçeği, yetiştiğin çevrenin hayatını ve fikirlerini büyük oranda şekillendiriyor olması, hayatta mutlak bir doğru, anlam, amacın belirgin olarak önümüze sunulmamış ve bizim bulmamız inisiyatifine kalmış olması, ya beceremezse kaygı ve hezeyanları, psikolojik durumun insanı ele geçirmesi ve büyük oranda değiştirilememesi, bu modern hayatta içgüdülerin etkisinin az iradenin gerekliliğinin büyük olduğu işlere mecburiyetten bu genç ömrün boyunca savaş vermiş olmam ve hala devam etmesi, gençlik duyguları, eksik kalmış ve doyurulamayack duyguların eksikliğinin yarattığı zararla savaşmak, altı delik bir kovayla kendini doldurmaya çalışmak, ne olduğunu olacağını bilememek falan filan... yoruldum
Kitap eski dilimizi , kültürümüzü, yaşayış ve düşünce biçimimizi anlatma ve hissettirme bakımından harikaydı. Didaktik bir üslup olmadığı için sıkmadan okuyor aynı zamanda da öğreniyorsunuz. Yazarın yazı üslubu destan anlatırmış gibi olduğu için - yani sıradan bir roman veya tarih kitabından farklı destansı bir şekil- kullandığı için okurken ayrı