Allah ve
Resulü’nü sevmek kuru bir iddiadan ibaret olmayıp onların rızası doğrultusunda yaşamayı gerekli kılmaktadır. Zira seven kişi, sevdiğine itaat edendir. İmam Şafi’ye nispet edilen
bir şiirde şöyle denilmektedir: “Allah’ı sevdiğini söylersin, O’na isyandan geri durmazsın. Böyle bir sevgi sahte
olup gerçek olması muhaldir.
Şayet sevginde samimi olsaydın elbette O’na itaat ederdin. Zira seven kişi, sevdiğine itaat edendir.” (Divanü’l-İmami’ş-Şafii, s. 96.) Ashab-ı Kiram da Hz.Peygamber’i canlarından daha çok sevmişler ve sevgilerini, “Anam babam sana feda olsun ya Resulüllah!” diyerek ifade
etmişlerdir.
(Beyhaki, Şu‘abü’l-iman,
13/27 [9903].)
Bizce Osmanlı mucizesinin en büyük tecellilerinden biri de, münevver denilen ashab-ı kehfi, uzun bir uykudan nihayet uyandırmış olmasıdır. Düşüncenin çeşitli ufuklarından gelen romancı ve şairlerimiz arasında aynı intibaın mesut emarelerine şahit olmadık mı? Tarihin gür sesi «az gelişmişlik» efsanesini şimdiden susturmuşa benziyor -tarihin ve Taşer'lerin. Biz eminiz ki her namuslu Türk aydını bu hicabaver yalanın ne şenî bir iftira olduğunu çok geçmeden anlayacaktır. Taşer haklı: Yarınki büyük Türkiye'nin başlıca mimarı: şuur, devlet şuuru, tarih şuuru.
Ziya Nur Aksun-Dündar Taşer'in Büyük Türkiyesi kitabı
Ashâb-ı kirâmdan Havvât ibni Cübeyr radıyallahu anh şöyle dedi:
“Günün başlangıcında uyumak câhillik, ortasında uyumak güzel alışkanlık, sonunda (ikindiden sonra) uyumak ise ahmaklıktır.”
Metrodayım. Hicr Suresini dinliyorum. "Ve kânû yenhutûne min'el cibâli buyûten aminîn..." Kulağım takıldı kaldı burada. "Onlar, güvende olmak üzere dağları oyarak barınaklar yaparlardı." Daha önce helâke uğramış ve yaptıkları evler başlarına geçmiş bir kavim, yaptıkları evler başlarına yıkılmasın diye bu defa dağları
"Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: 'Günlerinizin en faziletlisi cuma günüdür. Adem aleyhisselâm o gün yaratıldı, rûhu o gün kabzedildi. Sûr'a o gün üflenecek, insanlar o gün dirilecek. Bu sebeple bana çokça salâtü selâm getiriniz; zira sizin salâtü selâmlarınız bana sunulur' buyurunca, ashâb-ı kirâm: 'Yâ Resûlallah! Vefat ettiğin ve senden hiçbir eser kalmadığı zaman salâtü selâmlarımız sana nasıl sunulur?' diye sordular. Bunun üzerine Peygamber aleyhisselâm: 'Allah Teâlâ peygamberlerin bedenlerini çürütmeyi toprağa yasak etmiştir' buyurdu."¹
Allah Rasulü (sav):
"Allah düşmanlarınızın kalplerinden, sizin heybetinizi çekip alacak, Allah kalplerinize Vehni bırakacaktır."buyurdu. "Vehn nedir Ey Allah'ın Resulü?" diye soran Ashab'a: "Dünya sevgisi ölüm tiksintisidir" diye cevap verdi. Başka bir rivayette ise: "Savaş tiksintisidir" diye cevap vermiştir. "Sen Allah yolunda savaş, (kimse seninle savaşmazsa) yalnızca sen savaşla mükellefsin. Mü'minleri de savaşa teşvik et, olur ki Allah kafirlerin gücünü bertaraf eder. Allah daha güçlü, cezası daha çetin olandır."
Siyer okumaları yapmak isteyenler için kapsamlı bir kitap önerisi ile geldim. Kitabımız öncelikle İslâm öncesi Arap yarımadasını anlatıyor. İslâm öncesi siyasi, nüfus yapısı, kültürel ve ekonomik durumu, dini inanışları yer alıyor. Bu bölümü çok önemsedim. Çünkü İslâm öncesi durumu bilmek İslâm'ın gerekliliğini ve hangi şartlarda geldiğini