Sadece tiksiniyordum: insandan, tabiattan, eşyadan! (Okumadan ölmeyin)
"Ne içindeyim zamanın,
Ne de büsbütün dışında;
Yekpare, geniş bir ânın
Parçalanmaz akışında."
Gururla söyleyebilirim: "Bu dünyadan bir
Ahmet Hamdi Tanpınar geçti ve ben onu okuma şerefine nail oldum." Bazı yazarlar vardır, geç tanırsın. Bazıları da vardır ki, geç tanımanın daha kötüsü: yanlış tanımak...
Geçtiğimiz yıllarda çok sevdiğim,
Kırk üç gün gibi oldukça uzun bir zaman diliminde okudum Anna Karanina'yı ve oturup hakkında bir şeyler yazma konusunda da ciddi tereddütlerim var. Nerdeyse külliyatını hatmetmiş olmama rağmen Kont beni her seferinde ısrarla şaşırtmaya devam ediyor. Sürprizlerle dolu bir adam değil elbette kendisi, öylesine sıradan ve bu sıradanlığı ile sıradışı
Şems, Mevlana, Yunus Emre derken Şair'ül İslam. Aşık olunan bir olunca duygularda şiirler de hep birbirine benziyor. Bu kitabı okuyunca anladım ki aşığı konuşturan aşktan başka bi şey değil. Yunus Kokanın Elmas Dizeler Altın Sözlerindeki o güzel sözlerin kaynağı da bu aşk olsa gerek. Şiirleri okurken duygulanmamak ve ağlamamak öyle kolay bi şey değil. Hepinize iyi okumalar.
AşkŞair’ül İslam Yunus Kokan · Kutlu Yayınevi · 20181,085 okunma
Bir bakış ki açıyor gönül muammasını,
İki sevdalı kalbin en gizli yarasını,
Bir bakış ki kudreti hiçbir lisanda yoktur,
Bir bakış ki bazen şifa, bazen zehirli oktur.
Bir bakış, bir aşığa neler anlatır,
Bir bakış, bir aşığı saatlerce ağlatır
Bir bakış, bir aşığı aşkından emin eder,
Seven insanlar daima gözleriyle yemin eder...