ANADOLU'MDA KAZA Klasik direksiyon tutuşu gibi, bu taze sevmeler; tedirgin, utangaç... Hiç bırakmamak adına tutuşturmalı, direksiyon simidine... Bilen biliyor artık; simitler her zamanki yerine, acizane... Sert viraj dönüşlerindeki manevralar, dıştan içe çevrimli... Manevralar acemice, tereddütler inişli çıkışlı, Yol rampa, yokuş mu yokuş; 4x4 takviye vites mi gerekli?... Lakin araba hususi, Anadol... Bal renginde, kırmızı eğilimli... Direksiyondaki; sol içerisinde sağ olanı, yaşatma meyilli... Bu arada, Acemi aşıklara suni teneffüs mü gerekli? Her defasında ama her defasında; Sağa dönüş yapma yasağı ihlâl sonrasında; bir jandarma noktasına, Savruk, devrik, feci kaza feci... Kazalar geliyorum demez, zira... Çıkıştı jandarma azarla-sitem arasında; Acemi aşıklar hayrola? Yoğun trafik, bozuk düzen içerisindeki klasik direksiyon eğitimi; Acemice, Çok ama çok acemi... Yazık oldu Anadol 'a, Anadolu'mda yarınlara... N.K.(Feryad-ı naz)
Aşk, ortak hoşnutsuzlukları bulup çıkarmakla besleniyordu.İkimizde x'ten nefret ederiz, birbirimizi seviyoruz'a dönüşüyordu.Aşıklar, yani dolayısıyla suçlular olarak, birbirimize olan sadakatımızı, başklarına olan sadakatsizliğimizi ortaya koyarak kanıtlıyorduk..
Reklam
Sâdi de âşıklar için," Onların içleri Mescidi Aksa gibi kubbeler ile doludur. Onlar dışardaki duvarları mahsus harap halde bırakmışlardır," demiyor mu?
Ahmet Kutsi Tecer
"Türk halk şiirine, Türk folkloruna, Türk halk tiyatrosuna onun kadar gönülden vurgun insan az bulunur. Sivas Lisesi'nde hocalık ederken, yani 1933'lerde bir Halk Şairlerini Tanıtma Cemiyeti bile kurar. Bir yıl sonra Malatya'dan Erzurum'a, Tokat'tan Kayseri'ye yetmiş kadar halk şairini bir Aşıklar Bayramı'nda toplar. Bu bayramın yıldızı, Sivas'ın Sivrialan köyünden gelen ve "Sen ağlama ben ağlayım bülbül" türküsü ile birinci olan, atışmada ise bir değil, iki, üç, aşığa birden cevap yetiştirip, üstün yeteneğini belgeleyen bir şairdir. Bu büyük şairin adını sizler, bizler Ahmet Kutsi'nin onu keşfetmesinden çok sonra duyacağızdır. Aşık Veysel'den söz ettiğimi tabii anladınız. Veysel'i ilk keşfetme onurunu Ahmet Kutsi Tecer onu ömrü boyunca tanıtmak, desteklemek suretiyle bir manevi işlev halinde sürdürmüştür."
Sayfa 79 - Yapı Kredi Yayınları
Hz. Hüseyin' e demişler ki:" Ey mübarek, sen bu Kerbela' ya niye gidiyorsun? Bu Küfelilere nasıl güveniyorsun? Onlar senin babana, o Cihan pehlivanına kahpelik etmediler mi? Yetmedi, senin ağabeyine, o güzelim Hasan' a hainlik etmediler mi? Ne işin var Kerbela' da? Bile bile ölüme gidiyorsun sen." Böyle dediler. Sanki Hüseyin bilmiyordu ölüme gittiğini. Onlara ne dedi biliyor musunuz? "Efendiler!" dedi, "Ben eğer oraya gitmezsem, Kerbela' ya gitmezsem, dünya durdukça hiç kimse, bir daha hiç kimse zalimlere karşı direnmeyecek."
Sayfa 118Kitabı okudu
IV. BÖLÜM
Theseus(atina dükü) sevgili aşıklar, talih gülmüş yüzünüze. Birazdan bunları konuşacağız yine. Egeus(hermia'nin babası) niyetinden vazgeçmeni istiyorum senden; bu gençler de bizimle tapınağa gelecekler. Ve orada sonsuza dek birbirine bağlanıp evlenecekler. Hadi herkes atina 'ya! Üç çift birarada. Büyük şölen verip tören yaparız orada. Gel, hipotolya (amazonlar kraliçesi) Demetrius (hermia'nin talibi) ne kadar küçük ve aciklanmaz geliyor herşey şimdi, uzaktaki daglar birer bulut oluvermiş şimdi. Hermia( egeus'un kızı)herşeyi çift görmeye başladım, sasi oldum galiba Helena (demetrios 'a aşık) bende öyle; tesadüfen bir mücevher bulmuş gibi. Demetrius, ne dersiniz sahiden uyanık miyiz, bana düş gibi geliyor ama duk buradaydı değil mı? Peşinden girmemizi istemedi mı? Hermia' evet babam da. Helena, hipotolya da. Lysander( hermia' ya aşık) evet peşimden tapınağa gelin dedi. Demetrius, demek ki uyanigiz (Üç çift de evlenir. Thesesus- hippolyta, hermia-lysandr, demetrius- helena
Reklam
Aşk ve Akil
Eflatun'a ait degerlendirmelerden 1. Âşıklar salim kafa ile karar veremezler, çünkü ne istediklerini bilemezler, 2. Âşıklar salim kafa ile karar veremezler, çünkü kendi iradelerinden çok, sevdiklerinin arzusunu göz önünde bulundururlar, 3. Âşıkların sevdiklerine yalan söyleyip söylemediği anlaşılmaz, çünkü onların daha sonra sevdikleri kişi karşısında da, bir öncekine karşı söylediği sözlerin tekrarlandığı olur. Hangisi doğrudur? 4. Vuslat ulaşılabilir bir olgu olarak telâkki edildiğinden, âşığın isteği geçtikten sonra hâlâ sevdiğine sadık kalıp kalmayacağı bilinemez. 5. Âşık hercai meşreptir: Başkalarının umursamayacakları şeyler bunları çabucak kederlendirebilir de, keyiflendirebilir de. 6. Bütün bu mülâhazalar âşığın tutarsız bir kişilik yapısına sahip olduğunu gösterir. Başka bir söyleyişle, kişi âşık olunca, onun aklının başından gittiğine hükmetmek gerekir.
643 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.