Kimi İstanbul da, a Veysel çeker esrarı
Kimi faziletle, a babam arar Haydarı
Kimi bırak miyor, duy Veysel kerhana barı
Arada evlenen, duy Veysel aşıklar varmış
Davut Sulari'yi, a babam yanına çağır
Aşık Daimi'yle, a Veysel bana divan kur
Getir Nesimi'yi, a babam hesabımı sor
Namusuz belenen, duy Veysel aşıklar varmış
Dücane Cündioğlu ELİF ŞAFAK -AŞK KİTABI ÜZERİNE
Aklın kaleminden kırk kurallı aşk
— "Mevlâna.... İslâm âleminin Shakespeare''i!" (s. 38)
Başka bir zaman olsa, bu denli bayağı bir benzetmeyle karşılaştığım daha ilk anda muhtemelen elimdeki kitabı -bir daha açmamak üzere- kapatır ve bir kenara koyardım.
Bu sefer öyle yapmadım. Bir lâ havle çekip bu bayağılığın altını çizdim, sonra da
Bir tek AşıkLar biLir, Seher vaktindeki huzur esintisini...
İçinin bir köşesinde bir parça, Mecnunluktan eser olanlar anLar.
LeyLa'nın Güzelliğini...
Hani padişah dönüp de sormuş ya Kays'a;
LeyLa'da ne gördün ki? Nedir bu divaneLiğinin sebebi?
Kays'da demiş ya; Siz benim gözümle görmediniz ki...
Ben LeyLa'da gördüğümü nice güzeLLere değişmem ki...
Susmuş Koca SuLtan..!
Bir Mecnun'un Sözü alt etmiş Haneyi..
İşte bundan sebebdir, Aşığa Sorulmaz.
Aşık Seyredilir, Gıpta edilir...
Biz Sendeki Aşk-ı Sevdik Ey SuLtan...
Seni Seyrettik, Sana gıpta etdik...
Sendeki Güzelliğe vurulduk.
Mecnun Dediler, Aldırmadık...
Sana Hasret kaldık Ey Sultan...
Her geçen zaman üstüne özlem biriktirirken...
Biz bu özlemide Sevda'ya Dair bildik...
Şimdi bekliyoruz Ey SuLtan, Sen'den gelen Kutlu bir davet...
Bir kavuşma, Bir VusLat...
Menzilinde Son bulacak bu Dermansız Dert...
#kalbimden #kaleme #dökülenler #yazilarşahsımaaitdir
Kal sağlıcakla....
Allah'a ısmarladık... Yıkıldığımız yerden bir daha ayağa kalkana kadar görüşmemek üzere derdi bütün büyük aşıklar....
Neydi ısmarlanan sevenin yüreği mi?
Yoksa sevdiğinin yüreği mi?
Ya da ben seni dilediğim gibi sevemedim mi demeli...
Hadi buyur sen sev mi?
Aşk bu devrin icadı değildir...
En son aşk 16 yüzyılda öldü
Karacaoğlan
Şehadet alemimiz yani şu anda yaşıyor olduğumuz alem,
kendi hakikatimize işaret eden sembollerle dolu,
Marifet, bu sembolleri tarif etmek, onlara anlam verebilmek ve
bu anlamı Allah ın muradına hasredebilmektir.
Hislerimizin tezkiyesi ve tasviyesi,
iç idrakimizin ( iç anlayışımızın ) güçlendirilmesi ve
Üst varlık mertebelerine yükselmek
"Aşıklar'a Ramazan ayı zor gelir.
Onlara zor gelen oruç tutmak değil,
İftar etmek zorunluğudur."
Twitter : @eli_ahmet