Sinema-edebiyat ilişkilerindeki başarılı yapımları, tavsiye film listesi haline getirmek için öncelikle
Edebiyat Atlası ‘ndan bir alıntıyı daha önce paylaşmıştım.(#46533729)
Romanlardan sinemaya aktarılan filmlerde eserin aslına ne kadar sadık kalındığı yoruma açık olmakla birlikte
Öncelikle böyle bir yazarla bu kadar geç tanıştığım için üzgünüm. Yazar hakkında araştırma yaptığımda kitaplarının yok edilmesine karar verilmiş olduğunu öğrendim. Ülkemizde bu kadar kadın cinayeti gündemdeyken ve çoğu alelade saklanırken bunu içeren bir kitabın da raflarda boy göstermesi doğru olmazdı elbette(!)
Kitap, gerçek bir hikayeden
Bir tek kez adını söyledi bana yalnızca. Melek, dedi. Bahçede. Manolya agacının altında. Benim adım Melek. Onu bile inanarak soylediginden kuşkuluyum şimdi. Melek diye birinin varlığına inanıyor muydu? Susması Melek diye birinin varlığını kavrayamamasından mı? Şimdi birden bire geldi aklıma bu. Öteden beri en anlayamadığım şey susması, hiç bir zaman hiç bir konuda özünü savunmaya kalkmamasıydı. Oysa belki de kurtarmaya, aklımca topluma kazandırmaya çalıştığım kadın kesin bir hiçyokluk içinde yaşıyordu da ben ayrımsayamadım.
Kitap üç bölümden oluşmaktadır. Ezen- ezilen- kurtarıcı üçgeni etrafında gelişmektedir. Kitap zamanında müstehcen konular içerdiğinden dolayı raflardan toplatılmıştır. Ne yazık ki ben de bu durumdan çok rahatsız oldum, okunulmayacak derecede kötüydü bazı yerler. Ama final ödevim olduğu için okumak zorundaydım. Her okuyucunun psikolojisi aynı olmayabiliyor ben de sırf bu yüzden okumak istemezdim bu kitabı. Fakat kitabı bitirdikten sonra vicdanen herkesin okuması gerektiğini bazı gerçeklere göz yumulmaması gerektiğinin farkına vardım. Bu açıdan okunulması gereken bir kitap. Dediğim gibi ne kadar rahatsız olsam da bazı yerlerde, yazarımızın dile getirdiği konular maalesef gerçek hayattan alınmış. Acı ama gerçekler.
Kitabı okurken kadının toplumdaki ezilmişliğini sadece cinsel bir nesne gibi görülüp, kullanılmasını ve toplumdaki yerini kendimizce sorgulamaya çalışıyoruz. Günümüzde de bazı kesimlerde olduğu gibi erkeğin egemenliği altında kadının çaresizliğini, boyun eğişini kitapta içimiz yana yana okumaktayız.
Üslubuna gelirsek yazarımız bizim günlük hayatta kullanmaya utandığımız bazı kelime ve ifadeleri açık bir şekilde vermektedir. Bazı yerlerde noktalama işaretleri hiç kullanılmamış. İkinci bölümde kitap melek'in ağzından şiveli bir şekilde verilmiş, okuyucuyu biraz zorlayabilir.
Herkesin okumasını tavsiye etmediğim bir kitap (müstehcenlik içerdiği için), ama kadının toplumdaki yerini ve değerini sorgulaması açısından okunulabilir..
Kitapta ezilen, ötekileştirilen tek bir melek var fakat geçmişten günümüze ne yazık ki birçok "melek" bulunmaktadır..
Asılacak KadınPınar Kür · Bilgi Yayınevi · 19794,882 okunma
Baştan ayağa pislik üretiyorken zihnin, mümkün mü senin KOKUNU duymamak!!
Çünkü sen, kurtulamayacaksın o kokudan.
Kadınlardan nefret ettikçe, hoşgörüsüz, hoyratça yaklaştıkça, suçladıkça,suçlamaktan hiç vazgeçmedikçe kurtulamayacaksın..
Irfan ve Hüsrev
Siz ve sizin gibiler,
"Kadın milleti " dedikçe,
Ötekileştirdikçe,küçümsedikçe
Hem içerdiği konu hem de yazım tekniği bakımından müthiş ve farklı bir kitap okudum. Açıkça söylemem gerekirse bu kitabın böylesine muhteşem olduğunu beklemiyordum. Kitabı bitirdiğimde zaten şoktaydım, üstüne bir de yazarın kitap hakkındaki savunmasını okuduğumda ve yazıldığı dönemde kitabın yasaklandığını öğrendiğimde daha da büyük şoka girdim