Oysa âşığın feryadı susuşunda gizlidir. "Ancak söylenemeyen aşk aşktır" diye yazmıştı Blake. O, asırlar öncesinden seslenen Mevlânâ'yı yankılar gibiydi: "Dil, kelimeler pek çok şeyi açıklar; ama aşk, üzerine kelimeler düşmediğinde daha berraktır."
Sayfa 57
.
Oysa aşığın feryadı susuşunda gizlidir. "Ancak söylenemeyen aşk aşktır." diye yazmıştı Blake. O, asırlar öncesinden seslenen Mevlanayı yankılar gibiydi: "Dil, kelimeler pek çok şeyi açıklar; ama aşk, üzerine kelimeler düşmediğinde daha berraktır."
.
Sayfa 77Kitabı okudu
Yahudiler bin sene boyunca Kâbe'yi ziyaret ettiler.
.
Hanîf azınlığın bölgedeki gücü git gide azalır; asırlar geçtikçe birçok alanda bâtıl yavaş yavaş hakkın üzerine hâkim olur. Beke (Mekke) halkından gördükleri misafirperverlik karşılığında, civar kabileler tarafından kimi dönemlerde getirilip hediye şeklinde sunulan putlardan gelecek en küçük bir tehlike söz konusu değildir (yani başta putların varlığı önemsenmez.) Bu putlardan bazıları Kâbe'yi çevreleyen açık alana konulduğunda, Yahudiler ataları İbrahim'in bu uzak mabedini ziyaret etmenin artık manen fayda getirmeyeceğine karar verirler. Yahudilerin artık onu ziyaret etmeye mecbur olmadıklarını hissetmelerinin öncesinde bin yıldan fazla bir süreliğine büyük bir saygı objesi olarak kaldığının bir göstergesidir. Bu karar diğerlerini (yerli halkı) pek alakadar etmez ama mabedlerini koruma konusunda sayıları azalan Hanîflerin elinden de bir şey gelmemiştir; derken bir gün Hubel isimli büyükçe bir put Kâbe'nin içine konur.
Sayfa 21
