Yolculukların en çilelisi aşk için yapılandır. Ve zorluk ne kadar artarsa aşk o kadar kıymete biner, o kadar anlam kazanır, o kadar vazgeçilmez bir hal alır.
Sayfa 45
"Sadece tutkularıyla sevdiğini sanıp âşık olduğunu düşünen kişi aslında sadece bedensel arzularının kölesidir. İnsan bedeninin ihtiyaçları arasında yemek yemek de vardır ve o, sevdiği kişiyi çok acıkmış birinin yemeğinin sabırsızlıkla önüne konulmasını beklediği gibi iştahla bekler. Ancak bu aşk ya da sevgi değil sadece tutkuların ve bedensel ihtiyaçların duygusal sanrılarla açığa çıkmış halidir. Bu tıpkı bir kurdun kuzulara duyduğu sevgi gibidir. Kurtlar aslında kuzuların değil, onları yedikten sonra alacakları hazzın ve doygunluk hissinin peşindedir. "
Sayfa 28 - Destek YayıneviKitabı okuyor
Reklam
Aşk saç değil ki kesip atasın. Tokayla da bağlayamazsın aşkı.
Aşk, kanın kaynamasıyla, iradenin izniyle oluşan bir şey.
Şöyle ya da böyle olmak elbette kendi elimizde. Bedenimiz bahçemizdir, irademiz de bah­çıvanı, ister ısırgan dikersin, ister kekik, ister hıyar yetiş­tirir, kabak ekersin, bahçeni ya tek bir bitkiye ayırabilir­sin ya da bir sürü çiçekle doldurabilirsin, yeter ki sen is­te! Bahçenin kısır kalması da elinde, verimli, bakımlı ol­ması da. Bunların hepsini yapmak irademize bakar. Ney­se ki, duygularımız mantığımızla dengelenmiş. Yoksa da­marlarımızdaki şu azgınlık, içimizdeki şu şehvet düşkün­lüğü bize ne oyunlar oynardı. İyi ki mantık denen bir şey var da, kuduran isteklerimizi, bedenimizin iğnelenmeleri­ni, dizginsiz tutkularımızı bastırabiliyoruz. Senin aşk de­diğin şey, işte bu tutkularımızın bir uzantısı, bir sürgünü.
Aşk hiçbir zaman pişmanlık duymamaktır.
Reklam
1,000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.