Veronika, görünüşte, her istediğine sahip bir genç kadındır; renkli bir yaşam sürer, yakışıklı erkeklerle gezip tozar, ama mutlu değildir. Yaşamında bir şeylerin eksikliğini hissetmektedir. Bir gün ölmeye karar verir. Aşırı dozda ilaç alınca hastaneye kaldırılır. Orada kendisine birkaç günlük ömrü kaldığı söylenir. Akıl hastanesinde kaldığı sürece çeşitli insanlarla, çeşitli dünyalarla tanışan Veronika, yabancısı olduğu yeni duyguları keşfeder: Kin, korku, aşk, hatta cinsellik. Ölümü beklerken, çevresindeki insanları gözlemlerken, Veronika, varoluşunun her dakikasının yaşamla ölüm arasında bir seçim olduğunun farkına varır. Paulo Coelho, bu yeni kitabında, çağımız insanını rahat bırakmayan delilik olgusunu işliyor; toplumun normal kabul ettiği kalıpların dışına düşen insanları anlatıyor. Veronika Ölmek İstiyor, farklı düşünceleri yüzünden sık sık başka insanların önyargılarını göğüslemek zorunda kalanlar için değişik bir yaşam tarzı bulma ihtiyacını irdelerken, insanlığın temel sorunlarından birini içeriden bir yaklaşımla ortaya koyuyor.
Ah'lar Ağacı. Didem Madak'tan okuduğum ilk kitap... Didem Madak bildiğim bir şairdi. Ona Ah'lar Ağacı ile başlamak nasip oldu. Ah'lar Ağacı, 73 sayfalık ince ama yoğun bir kitap... Kitap baştan sona hemen her şiirde "hüzün" barındırıyor. Duygusal metinler zaman zaman insanı hüzne sürüklese de başlayıp bitirilecek bir kitap değil. Şiirlerinde rahat bir üslubu olan Madak, kendine has bir şiir evreni kurmayı başarmış. Genç yaşta hayatını kaybetmiş olan Didem Madak, şiirleriyle yaşamaya devam ediyor. Kitaptan bazı alıntılar: "Yağmur, çamurlu bir elbise dikiyor şehre" (13). "İnsan unutandır Ve insan unutulmaya mahkûm olandır" (19). "Annem çok sevinmelerin kadınıydı" (24). "Ama yazgısını çokomel kâğıtları gibi, Tırnaklarıyla düzeltemiyor insan" (29). "Uzaklar sana gelmez, sen uzaklara gidersin" (36). "Sağlam bir halatla çekiyorum acıyı kendime doğru" (55). "Neden her aşk Bir kadının cenazesini kaldırır mutlaka" (59). Şiir seviyorsanız mutlaka okumalısınız