SUKÛT-I HAYAL
Böyle mi olacaktı türkülerin son hâli Ezgilerden sorulur küfürlerin vebali Ayna kırıldı; hicret divanında gül soldu Papatya uçarı bir zakkum oldu Kuğu gölün en susuz noktasında boğuldu İvedi bir kavgadır şimdi tenhada ömür Direniyorum Direniyorum ki, aşk yenilmesin
Yaradanı hangi kelimelerle tanımladığımız, kendimizi nasıl gördüğümüze ayna tutar. Şayet Tanrı dendi mi öncelikle korkulacak, utanılacak bir varlık geliyorsa aklına demek ki sen de korku ve utanç içindesin çoğunlukla. Yok eğer Tanrı dendi mi evvela aşk, merhamet ve şefkat anlıyorsan sen de de bu vasıflardan bolca mevcut demektir.
Reklam
kırmızı deynek
Havanın yüzünde bir kırlangıç sürüsü Ve yabanıl ak atlar doludizgin Bu sabah, bu sabah öylesine güzel ki Bu sabah yağmur yağacak Bu sabah gün açacak Bu sabah tekmil tornurcuklar patlayacak Bahar patlayacak Köpükler, bulutlar patlayacak Özlemierin en güzeli, tozlu bir özlem Topraktan yeni çıkarılmış Üç bin yıllık yunan şarabı Atların kara
Sayfa 85 - Yapı Kredi Yayınları
Ordular mı tutmuş iki yanını Bir köprü var orda, kızıl kıyamet Yüzüm bin parçaya bölünmüş ayna Kimi bekliyorum yol kenarında Her yerde karanlık darağaçları Ne ay var içimde, ne de yıldızlar Susuz koydu beni ırmak ve bulut Çeşme başındayım, içemiyorum Ah çürüyen ayaklarım, ellerim Orda bir köprü var geçemiyorum
IV Senin sessizliğinden alırım sözlerimi Sûretin harflerimin kıvrımlarında durur Yoksa bir feryat mıdır gökyüzünde bulutlar Sinende mi taşırsın ayna kırıklarını Senin fotoğrafların benim âmâ gönlümden Alıp gider güneşin kuytularına beni Aklımı ellerinde cana ziyan görürüm Unuturum feleğin rüyalarında seni
II Sır saklamaz bilirim ayna, canın içinde Alıyor her gecenin mehtabını bu ağrı Kâinat mı yanıyor bir aynanın içinde Ateşinde yol bulan var mıdır göğe doğru Sen, en güzel aynada görebildin mi seni Hangi ruhun kokusu yayılıyor âleme Vermeseydin münzevî bir şaire gölgeni Gülsuyu damlar mıydı bu esrarlı kaleme
Reklam
AYNA I Bu nasıl bir yağmur, nasıl zelzele Gittiğim her yerde ıslanıyorum İçimde göklerin karanlığı var Yolumu kesiyor dereler, dağlar Ruhum bir denizde büyüyen ada Bir rüya mı gördüm bilmem aynada Neden yıldızlara yaslanıyorum
Yaradanı hangi kelimelerle tanımladığımız, kendimizi nasıl gördüğümüze ayna tutar. Şayet Tanrı dendi mi öncelikle korkulacak, utanılacak bir varlık geliyorsa aklına, demek ki sen de korku ve utanç içindesin çoğunlukla. Yok eğer, Tanrı dendi mi evvela aşk, merhamet ve şefkat anlıyorsan, sende de bu vasıflardan bolca mevcut demektir.”
Şems-i Tebrizi'nin 1. kuralı
Yaradanı hangi kelimelerle tanımladığımız, kendimizi nasıl gördüğümüze ayna tutar. Şayet Allah dendi mi öncelikle korkulacak, utanılacak bir varlık geliyorsa aklına, demek ki sende korku ve utanç içindesin çoğunlukla... Yok, eğer Allah dendi mi evvela aşk, merhamet ve şefkat anlıyorsan, sende de bu vasıflardan bolca mevcut demektir.
Sayfa 72 - Kitapmatik Yayınları
Empatinin doğuştan oluşu (Ayna nöronlar sayesinde)
Kızgınlık, korku, üzüntü, sevinç, acı, şehvet, suçluluk, utanma ve aşk gibi birçok temel duyguya empati duyarız. Yokluğu psikopatiye yol açan empati, kompleks ve çok katmanlı bir özelliktir. Bu kadar önemli ve kompleks bir özellik olan empati ile ilgili özelliklere yeni doğan bebek aşamasından itibaren rastlanır. Yapılan birçok farklı deneyde yeni doğanlara diğer bebeklerin ağlamaları dinletilince ağlamaya başladıkları, stresli olduklarını gösteren yüz ifadeleri sergiledikleri ve emzirme oranlarının değiştiği saptanmıştır. Bu reaksiyonların gerçekten ağlamaya karşı mı, gelen sese karşı mı olduğunun anlaşılması için yeni doğanlara, aynı şiddette başka sesler, sentetik ağlama ve kendi ağlamalarının kaydı dinletilince ise diğer bebeklerin ağlamalarına gösterdikleri reaksiyonu göstermemişlerdir.
425 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.