464 syf.
·
Not rated
Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın Karanlık Felsefesi
Hüseyin Rahmi Gürpınar, seksen yılı bulan ömründe çeşitli türlerde çok sayıda esere imza atmış; az sayıda olmakla beraber tercümeler de yapmış bir yazarımızdır. Yazdığı döneme denk gelen edebiyat akımlarına yakınlık duymaz, toplum için sanat anlayışıyla kendine has üslubunu sürdürür. Ahmet Hamdi Tanpınar’a göre Hüseyin Rahmi’nin Türk
Simeranya Kaşifi: Samim
★ Peyami Safa'nın 1950 yılında Yeni İstanbul gazetesinde tefrika edilen ve üç ana bölümden oluşan Yalnızız; isminden anlaşılacağı üzere bir arada yaşamasına rağmen kendi içinde 'yalnız' kalan, baskı altında ve dar bir alana hapsolmuş roman kahramanlarının hikayesini anlatır.
★ Meral, gizlice görüştüğü Samim'in, ağabeyi Ferhat’ın ve sonunun
78 syf.
·
Not rated
kitaphaber.com.tr/selam-olsun-deg...
Selam Olsun Değer Bilenlere
19.07.2021 - Ülker Gündoğdu
Selam Olsun Değer Bilenlere
Biz dünyadan gider olduk
Kalanlara selâm olsun
Bizim için hayır dua
Kılanlara selam olsun
Yunus Emre
Değer bilenlerden misiniz? Değer vermeden değer bilinir mi? Değerleri görür müsünüz? Değer
Sevmedim!
Kitabı okuduktan sonra, internette okuyucu yorumlarını merak edip biraz baktım. Birkaç okuyucu dışında nerdeyse bir çok okuyucudan iyi not almış. Olumsuz karşilaştigim yorumlarda ise; "çocuk istismarini çağrıştırdigi" (yerinde bir eleştiri ) Kitaba gelirsek okumaya başlamadan önce "hüzünlü oruspularim" burdaki hüzün "oruspu"genellemesini yok edecek ve aslinda onu yükseltecek, yüceltecek bir kitapla karşilacağimi düşünüyordum ki her sayfası benim için hayal kırıklığı ve hatta 93 sayfalık bir türlü bitmek bilmeyen bir kitap ve içindekilerle çebeleşip durdum...
.
Genelev,yosma,oruspu hayatin en acimasiz yerlerine sıkıştırılmış kadın bedenleri ve bu bedenler üzerindeki erkek egemenliği, yani defalarca içimden kitabın ana karakteri yaşlı adama sapık diyesim geldi. Neden? Çünkü; o sapkinlik düşüncesini yok edecek bir kurgu yok. Okuyucunun etkileneceği bir aşk hiç yok. Bir tutku yok. Sevgi o da yok. Estetiği yok. Geçişler sert ve acımasız...Sevmediğim bir çok tanımlama var. Sevmedim!
"Seks,insanin aşkı bulamadığında elinde kalan bir tesellidir." Buna benzer bir çok saçma sapan tanım. İçi boş,çağrışımlari rahatsız edici...
Aşk Herşeyi Yenebilir mi ?
Bu kitap,benim okuduğum anlatıcının bayan olduğu( Maya Duran) ilk kitabım,Kardeşimin Hikayesine en etkileyici romanı dersek Livanelinin,buda en güzelidir.Maximillian Wagner etiğinden estetiğine Livanelinin kabına dökülmüştür ona şeklini o vermiştir. Livaneli hep arabesk lümpen girdiği her kabın şeklini alan kimselerden hoşlanmaz,Maximillian figürü kültürün ve zerafetin at başi gittiği ve kendisine aşkın yakıştıği bir kimliktir.Kitap boşanmış bir kadinin hayata tutunma çabası, Nazi Almanyası, Osmanlidan,Cumhuriyete evrilen bir coğrafyanin bir panoromasıdir aynı zamanda tavsiye ederim.
Kitap etik estetik dengesinde ilk olarak seçimlerden ya/ ya da seçimlerinden bahsediyor. Zihnimizi, davranışlarımızı ve nihayetinde kişiliğimizi oluşturan bu seçimlerdir, der. Kitap “genç dostum” hitabıyla senli bir anlatıma sahip. Kendinden örnekler vererek karşıdaki sen’e sesleniyor. “Şimdi sana, bir bakış açısı, yaşama bir bakış tarzı, bir etik yaşam görüşü kazandırmak istiyorum”
İnsanların neşeden çok hüzün duyma eğilimine yatkınlığı hüznün daha yüksek bir yaşam görüşünü ortaya koyduğun düşünülmesindendir, diyor. Hayata kuş bakışı bakan her insan böyle bir kanıyı elde edebilir bence. Çünkü neşe doğal bir eylemken hüzün doğal olmayan olarak görülür. Mutlu olmak varken nedir bu keder! Sezen Aksu’nun dediği gibi “vay Yine mi keder Ama artık yeter”.
Kitapta etik ve estetiğin dokunduğu birçok alana değinen yazar mistik anlayış üzerine de detaylı bir bilgi verir. Ve aşk! Kişinin eşini seçerken etik ve estetik olarak bakışı doğrultusunda ne elde edeceğini analiz ediyor. Ve şöyle diyor ;“En nihayetinde sanat arzulamak değil irade etmektir.”
Zihin dünyası içerisinde yol aldığınız bu kitabı okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum.
