"İlk görüşte aşk olur mu?" diyorlar. Bence aşk varsa eğer ilk görüşte olur asıl. Bir insanı ne kadar çok tanırsanız onu sevebilme ihtimaliniz de bir o kadar azalır. Nasıl mı? Bir kitapta okumuştum, Bilardo topu ne kadar parlak, kusursuz ve pürüzsüz görünüyor hiç dikkatlice incelediniz mi? Ama o topu binlerce kez büyütüp dünyayla aynı boyuta getirseydik üzerindeki çıkıntıların everest dağından daha yüksek olduğunu görecektik diyordu. İnsanlar da o toplar gibidir bence. Uzaktan bakınca mükemmel ve kusursuz bulduğumuz şeyi daha yakından gözlemledikçe zamanla o kadar da mükemmel olmadığını fark ediyoruz. Yanisi, bazı şeyleri gözümüzde çok büyütmemeli, ona kalbimizde fazla yer vermemeli, ve düşüncelerimizi esir etmesine izin vermemeliymişiz. Bazı şeyler bizden uzakken güzel, yokken güzel. Estetiği bozmaya ne gerek var şimdi?
Yakında bir büyük saadete erişme sevincinden ortaya çıkan bir ask sarhoşluğu eseridir. Bundan dolayı affınızı dilerim. Şimdi bana gündüzlerim de, gecelerimde, hülyalarımda, rüyalarımda durmadan görünen cehreniz her neyse, mutlak siz osunuz. Yahut tabii eşkâliniz her neden ibaretse gönlümde resmettiğim ve canlandırdığım şekil de ondan başka bir şey değildir. Sözlerinizin bende yarattığı tesire göre Yaradan sizi öyle yaratmış ki bir nokta ilave veya eksiltmekle şahsınızı düzeltmeye kalkışmak Allah'ın size bağışladığı sonsuz bilgi ve ahlak olgunluğuna karşı bir nankörlük olur. Benim için siz, o güzellik ömeğisiniz ki size uygun düşmeyen diğer güzeller baskalarınca hayret verici olsalar da bence makbul olamazlar. Of anlatamıyorum. Ben şimdi güzelliğin bilinen kurallarından çıktım. Güzel sanatları, estetiği her bir şeyi inkâr ediyorum... Siz neyseniz güzellik işte odur. Sizi her ne şekil ve vasıfta bulursam onu kendim için halis güzellik sayacağım. Sanatta ölçü ve örnek kabul edeceğim.
Beşir Ayvazoğlu ile yıllar önce ‘Aşk Estetiği’ kitabı ile tanışmıştım ve üslubu beni o zamanlar çok etkilemişti. Geçenlerde bir arkadaşın tavsiyesiyle başladım ve kesinlikle ilk inceleme yazım bu kitap üzerine olmalıydı. Kitabın içerisinden alıntılar ekleyeceğim fakat kitabı keşfetmek size kalmış.
Kitabın başlangıcında, Bizans döneminden
''Yazdıkların şiir değilse kalsın”
…
“Aklınla yapayalnız baş başa
Nice alevli geceler geçtin”
…
“Sen sevgileri göğüsle ve ne olur anla”
Cahit Zarifoğlu
Şair Cahit Zarifoğlu ile yaşamları boyunca yolları uzun kesişenlerin kendilerini bahtlı saymaları için çok
esaslı nedenler var. Eğer bu kişiler, şiirin bir Müslüman için yirminci
(o kadar yazilmak icin yazilmis ki paylasmamayi bi dusundum belki silerim)
aslinda bu kitaba inceleme yazmayacaktim ama asiri sikildim ve yapacak bir sey bulamayinca bari suna inceleme yazayim dedim.
soyleyecek fazla bi seyim de yok ama olsun. (kesin yine sacmalar seksen paragraf yazarim, ne dusunuyorsam direkt ham sekilde buraya aktariyorum