Unutma Dersleri, aşk acısı çeken Feribe’nin, kimseyi umursamadan dönen dünya üzerinde hayatta kalma çabasını konu alıyor. Nermin Yıldırım bu acıklı hikâyeyi mizahla sarıp sarmalamış ve ortaya okuması oldukça keyifli bir eser çıkmış. Baş karakterimiz Feribe, rutin bir evlilik hayatı sürerken nasıl olduğunu anlamadan kendini yasak bir aşkın ortasında bulur. “Güzel ama yanlış bir ihtimal, tadını yitirmiş doğrudan evladır çoğu zaman. Bir yanlışı sırf güzel olduğu için sevebilir insan”diyerek özetler bize durumu yazar.
“Direnç şurubu, unutma hapı, dirayet şerbeti gibi bir şey olsa da çabucak eski sükûnetime kavuşsam” derken Mazi İmha Merkezi ile karşılaşır Feribe. Kılçıksız saf mutluluk, şıp diye unutma vadeden kurumların aksine; unutmanın hatırlamakla başladığını –deyim yerindeyse- düstur edinmiş bir yapı görür karşısında. Çünkü bir şey ne kadar görmezden gelinmeye, unutulmaya çalışılırsa, o şiddetle hatırlanır. İnsanların kendi başlarına çözemedikleri problemlerini fırsata çevirip, cüzdanlarını şişiren kişi ve kurumların sayıca hayli fazla olması, Feribe’nin uzun süre yaptığı şeyi sorgulamasına sebep olur. Sonuç olarak Mazi İmha Merkezi’nde (MİM) derslere başlar. Unutma Dersleri, her ne kadar yaşadığı aşkın hatırlarından kurtulmaya çalışan bir kadını konu edinse de aslında en az anlattığı şey aşk. Kurgu, geçmiş ve bugün arasında gidip geliyor.