Merhabalar :) Bugün, Nazan Bekiroğlu'dan üç yıl önce okuduğum ilk kitapla, "Nar Ağacı" ile geldim. Bu kitapla ilgili olarak yine "ne söylesem eksik kalır" hissiyatı oluştu içimde. Gerçekten uzun zaman etkisinde kaldığım bir kitaptır benim için. Bir kere Nazan Bekiroğlu' nun kalemine hayran kalmıştım okuyunca. Yer yer gözyaşlarımı tutamamıştım. Kitabın her satırında bir anlam, bir güzellik, anlatamadığım bir şeyler vardı(ki bu da bence yazarın başarısı, yeteneği.)
**************************
Kitabı okuyacaklar için fazla ayrıntı vermeden konusunu genel olarak anlatmaya çalışayım. Daha da çok bende bıraktığı hissiyatı... Kitabı okurken Trabzon, İstanbul, Tebriz, Batum, Tiflis gibi birçok yere gittim ben de roman kahramanlarıyla birlikte. Balkan Savaşı'nı, savaşın o korkunç soğuk yüzünü, insanların evlerini barklarını bırakıp, çamurlara bata çıka, savaştan kaçışlarını gözyaşları içinde okudum. Ve tabii ki Setterhan ile Zehra'nın "Sen öyle çağırmasan, ben böyle gelmezdim" diyen büyük aşklarını yazmadan geçmek olmaz... Ama kitap ilk başta bir aşk romanı gibi olsa da aslında mübadele, tehcir, savaş vb birçok şeyi de anlatıyor. Ve kitap bittiğinde böyle içinizde koca bir boşlukla kalakalıyorsunuz. Üç yıl geçti ve tekrar okumak istediğimi anladım şu satırları yazarken. Kısacası bu muhteşem kitabı mutlaka okuyun. Sanatla, kitapla, sevgiyle kalın dostlar.