“Aşk, aklın hesaplarına takılmaz.” diyerek devam etmişti babası. “Pervâsızdır, geniş ufukludur, sınırsızdır... Aşığın da öyle olması icap eder... Aşık adam yılmaz, canını sakınmaz, üzülme, utanma nedir bilmez. Değirmen taşının altına girmiş gibi ezilip unufak olur da ‘bunaldım’ demez. Aşık, aklını çöpe atıp ‘Aşk bana yeter’ diyen adamdır. Tahammül kelimesi yoktur onun lûgatinde; tepeden tırnağa rızadır, kabuldür... Aşık budur kızım... Sen de bu musun? Başına bir sürü dert, illet gelecek bu saatten sonra ve sen tahammül etmeyecek, ‘ne olacaksa o olur’ deyip her geleni aşkın meyvesi gibi derecek, toplayacak, kucaklayacaksın... Son defa soruyorum; aşık mısın kızım?”
Sayfa 101
Şimdi söyle sen dert misin?
— Ben nur diyorum, sen çamur anlıyorsun, ben seni aşka davet ediyorum sen beni ateşe salıyorsun. Gerçi hoş ateşinde yanmak da var yazgımda; ama yaktığın ateşlerden büyük ateşlerde yanmaya yan çizeceksen ben niye yanayım. Ben aşk diyorum sen “aşk olsun” diyorsun. Ben gönül diyorum sen gölgelerin peşinde yol alıyorsun. Uslan artık yüreğim, bir derdim olmalı ki bin dermana değişmeyeyim. Şimdi söyle sen dert misin?
Kapı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Selam Olsun
Yolumuz aşk, yükümüz muhabbet... Dert alır, muhabbet satarız!
BOŞVER BE YAŞI BAŞI
Gönlün ne kadar şık sen ondan haber ver! Şöyle atıp koyu grileri-siyahları sabahtan, sarı bir kaşkol atabiliyor musun boynuna, ondan haber ver! Koyma bir kenara yüreğini, aç kapılarını, gelene geçene yol verme girsin diye içeri ama gömme başını toprağa bir çift güzel göz uğruna. Bilirim yine yeşerecek bir çiçek bulursun bir dalda, ama aklını
"Aşk, aklın hesaplarına takılmaz." diyerek devam etmişti babası. "Pervasızdır, geniş ufukludur, sınırsızdır... Aşığın da öyle olması icap eder... Aşık adam yılmaz, canını sakınmaz, üzülme, utanma nedir bilmez. Değirmen taşının altına girmiş gibi ezilip unufak olur da 'bunaldım' demez. Aşık, aklını çöpe atıp 'Aşk bana yeter' diyen adamdır. Tahammül kelimesi yoktur onun lügatinde; tepeden tırnağa rızadır, kabuldür... Aşık budur kızım... Sen de bu musun? Başına bir sürü dert, illet gelecek bu saatten sonra ve sen tahammül etmeyecek, 'ne olacaksa o olur' deyip her geleni aşkın meyvesi gibi derecek, toplayacak, kucaklayacaksın... Son defa soruyorum; aşık mısın kızım?" "Aşığım baba... Aşığım."
Sayfa 69
Ah Selilm’im. Bana anlatsan dinlerdim!
Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım derdi resim yapmayı sevdiğim halde denizin mavisini bilmezdim yaprağın yeşilinin her mevsimde değiştiğine dikkat etmemiştim seni tanıdıktan sonra o güne kadar tabiat resmi yapmayı sevmediğim halde bir ağaç bir yaprak küçük bir ot bile çizmiş olmadığım halde ve
İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bana Sabırla Aşkı Öğretir misin?
"Şunu anladım ki; aşk emek ister, çaba istermiş. Ben, aşkı elde etmenin kolay olduğunu sanırdım. Meğer aşkı elde etmek için, önce sabır gerekiyormuş. Sonra emek ve biraz da fedakarlık.
"Aşıklar derdine dert katar mısın ?"
Sayfa 104Kitabı okudu
Ben nur diyorum, sen çamur anlıyorsun, ben seni aşka davet ediyorum sen beni ateşe salıyorsun. Gerçi hoş ateşinde yanmak da var yazgımda; ama yaktığın ateşlerden büyük ateşlerde yanmaya yan çizeceksen ben niye yanayım. Ben aşk diyorum sen “aşk olsun” diyorsun. Ben gönül diyorum sen gölgelerin peşinde yol alıyorsun. Uslan artık yüreğim, bir derdim olmalı ki bin dermana değişmeyeyim. Şimdi söyle sen dert misin?
Meğer sermaye-i şâdi imiş kûy-i dilârâda Sirişkim nakdini hak ile mağşûş etdiğim demler Ağlardım, onun muhitinde onun sokağındaydım. Oraya doğru bakar, onu göremedikçe ağlardım. Özleyip ağlardım. Fakat ne büyük saadetmiş, şimdi gurbetteyim, gene orada olsam da ağlasam... Yani buna benzer bir şey yaşadığım için söylüyorum; bakarsınız çıkmaz
93 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.