Bir tutku cinayetleri vardır, bir de mantık cinayetleri. Aralarındaki sınır belirsizdir. Ama ceza yasası, oldukça elverişli bir biçimde, kasıt kavramıyla ayırır bunları birbirinden. Kasıt ve kusursuz cinayet çağında yaşıyoruz. Canilerimiz aşk özürüne sığınan o umarsız çocuklar değil artık. Tam tersine, olgunluk çağlarındalar, suçsuzluk kanıtları da yadsınamaz türden: her şeye, hatta katili yargıç yapmaya bile yarayabilen bir felsefe.
Sayfa 11 - Can yayınlarıKitabı okudu
Aşk ve iradenin yokluğunun sonucu ayrılıktır, bizimle diğer insanlar arasına mesafe koymaktır ve uzun vadede kayıtsızlığa yol açar.
Sayfa 383Kitabı okudu
Reklam
İdeal evliliğe nadiren rastlanır buna karşın, bu konuma gelen herkes, bunun kendisine yeryüzündeki en büyük mutluluğu getireceği umuduyla bunu gerçekleştirir. İçgüdüsel olarak, ancak kendisine zıt kutuptaki bir kişiyle yaşayacağı bir birliktelikte insan, evriminin tüm olanaklarına ulaşabileceğini bilir ve yetkin olduğu en yüksek ruhsal evrim
Modern cehennem tasvirlerinde yinelenme düzeninin ne kadar önem taşıdığını, Sartre'ın Gizli Oturum (Huis clos) (1947) adlı tiyatro oyununda görebiliyoruz. Eser, kötülük nedeniyle oluşan cezanın törensel gücünü monotonluk ve sürekli yeniden üretme halinde ortaya koyar. Bu kez cehennem hiç gösterişli olmayan, yitik ruhların yaptıkları
“Eros bir daimondur” sözünü anımsayalım; eros yalnızca aşkla değil, nefretle ilgilidir, normal varoluşumuza güç vermek, onu sarmakla ilgilidir - bizi sonsuza dek uyanık tutan atsineğidir; eros nirvananın, cansız huzurun düşmanıdır. Nefret ve aşk karşı kutuplar değildirler; birbirlerine uyarlar, özellikle de bizimki gibi geçiş dönemlerinde.
Sayfa 183Kitabı okudu
Aşk ölümlülük duygumuzla yalnızca zenginleşmez, ondan oluşur. Aşk ölümlülüğün ve ölümsüzlüğün birbirini dölleyişidir.
Sayfa 125Kitabı okudu
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.