Bir aşığın tüm özelliklerine sahiptim -sevgi, güven, aşk, inanç- ama hissizliğim o kadar yoğundu ki, o kadar derine inmişti ki normal şekilde aşkı hissetme yeteneğim sanki yok olmuştu. yavaş ve yavaş, sonu belli olan bir unutulmanın kurbanı olmuştum.Ben sadece aşık oluşu taklit ediyordum, kısaca sığ bir duvarın benzerliği, zihnimin sadece belki belirsiz bir köşesi çalışıyor. İşte, o köşesi kendimi aşık hissetme köşesi idi...
Şiir Sanatı, Mutlu olma Sanatı, Komedi Sanatı
_Lord Byron_ _Ey güzel okur! Bir kez burnunu uzattığın bu sayfaların içinden bir daha çıkamayacağına ant içerim! _Tabuttaki ceset gibi yalnızdım. Yalnızdım bir bulut gibi. Yalnızlık dediğim haremindeki sultanınkidir. Mağarasındaki bir münzevinin değil. Hava saydam, gök mavi ve toprak kıvançlıyken, görünmekten hoşlanmayan, çatık kaşlı bulut gibi
Reklam
Metin Erksan’ın Sevmek Zamanı filminde şöyle bir cümle geçer:”Ona ait olmayanı onunla nasıl paylaşırım?” Bu cümle tastamam Lacanyen bir cümledir. Çünkü aşık olan Özne(A) nesneyi(B) yani ötekiyi kendisinden menkul olarak sevmez, Özne(A), kendisinde olmayanı ötekine yani olmayana/nesneye(B’ye) verdiği için aşıktır. Dolayısıyla ortada aşık olunana
Gökhan Özcan
“En önemli nokta, başkalarını da kendini sevdiğin gibi sevebilmek, en önemlisi bu ve aslında hepsi bu; başka hiçbir şeye gerek yok. Bunu yapar yapmaz geri kalan her şeyin nasıl oturtulacağını hemen anlayacaksın” diyor Fyodor Dostoyevski. Üstadın yüksek müsaadesi ve günümüz gerçeklerinin zorlamasıyla bu cümleyi tersine çevirmek durumundayım.
Shakespeare
_Dünya büyük bir tiyatro sahnesi gibidir. Herkes bu sahnede rolünü oynar; rolü bitince de bu sahneyi sonsuza dek terk eder. _İnsanı yoran yaşadığı hayat değil, taşıdığı maskelerdir. Tanrı size bir yüz vermiş; bir tane de siz eklemeyin. _Beğendiğiniz bedenlere, hayalinizdeki ruhları koyup, aşk sanıyorsunuz. _Madem bu dünya bile yok olacak bir
Dostoyevski, Puşkin, Çehov, Gorki
_Lev Tolstoy_ _Öyle horozlar vardır ki, öttükleri için, güneşin doğduğunu sanırlar. _İnsanları yalan söylеdiklеrindе dinlеmеyi sеvеrim. Çünkü, olmak istеdiklеri ama olamadıkları insanları anlatırlar. _Hayat bizi dört işlеmlе sınar. Gеrçеklеrlе çarpar, ayrılıklarla bölеr, insanlıktan çıkarır vе sonunda topla kеndini dеr. _Bozuk para, insanın
Reklam
ATİKE BİNTİ ZEYD B. AMR’IN BAŞINA GELENLER.
Bu kadın, Halife Ömer’in amcası Zeyd’in kızı ve cennet müjdesini alan Sait b. Zeyd’in ablasıydı. İlkin Ebubekir’in oğlu Abdullah ile evlenir. Bu çift aşırı derecede birbirlerini sever. Ebubekir bunların aşkına bakınca oğluna: ”Eşini boşa! Çünkü sen kendini tam bu kadının aşkına vermişsin. Böyle giderse cihattan geri kalırsın” diyor ve oğlu da
Sevgi neydi ki? Saati bilememektir belki Nolacaksa habersiz kalmaktır Kapısı çaldığında dünyası yıkılmaktır Sevgi aşk mıydı sadece Veya aşk sadece sevmek mi Güneş doğduğu hâlde karanlıkta kalmak mı Yoksa geceyken bile aydınlıkta olmak mı Sahi diyorum, sevmek neydi? Kim olduğunu unutmaktı belki Benliğini ararken başkasına rastlamak Ve her şeyinin olmasıdır belki.
Ruhumun Sahibi
Kalbimde öyle çok ve fazla güzelsin Bırak yer kabuğu adımlarımızla ezilsin. Yâr dedim sana devlet-i suretinize. Hasretmi kalacağım ruhunuza,etinize. Bakmaya doyamamak bu olsa gerek. Bakıyorum sana bilerek ve isteyerek. Saçlarını unutmadım;öyle sanma sakın. Kalbimden kalbine bir akış var bir akın. Doğrusunu istersen sana vurulmaktır bu. Sevgilim biraz sevgi ver bir bardakta su. İçim yanıyor,kalbim buhar buhar tütüyor. Sevda bülbülleri aşkla ismini ötüyor. Maziyi geçmişe bırakmış bir aşığım sana. Esirinim; sen varsın bende..sen anlasana. Lodos eserse kalbimde sıcak tut ellerini. İklim-i bahara döndürdün bu âciz erini. Korkma..Korkma ben varım bal sevgilim. Ellerim,yeniden doğuşum ve sevgi ilim. Mahzun bakışlım,güzel gözlüm,kalbim.
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.