Ağlama,
Ağlamak
Biraz öteye kaçmaktır.
Ağlamak,
Hüzünle anlaşmak,
Ve kucaklaşmaktır.
Ağlamak
Sığınmaktır ne olsa,
Avuç açmaktır
Uzak da olsa, yakın da olsa
Biraz onu öteye itmektir.
Kişinin en kolay mutsuzluğu
Ağlamaktır, geçiştirir umutsuzluğu.
Daha zoru var, susmak zor
Susmak bir ağaç, dallarında,
Susmak, ağlamaları da tutuyor..
Vurdum duymazlık, sevgisizlik, güvensizlik: Al sana nasipsiz, berbat bir hal.
Teşekkür ve bağışlama: Bunlar da aşk olmalı. Terk edilmesi bize en zor gelenden vazgeçme ve sükunet, aşk bu.
Artıl bana katlanmakta zorlandığın halde niye hâlâ beni düşünüyorsun? İlişkimize aşk demesine izin verdiğim, yaşadığımız şey gerçekten aşkmış gibi yaptığım için kendimi giderek daha kötü hissediyorum. Pakize bana baktı, hayırsız bir evlatmışım gibi, beni koşulsuz sevmek zorundaymış gibi baktı. İşsizlikten bunaldığım, kafamı duvarlara vura vura ölmek istediğim günlerde beni avuttu, bağrına bastı. Artık eskisi gibi âşık değil bana, hissediyorum ama hâlâ seviyor. Belki de sevmiyorudur da yalnız kalmaktan korkuyordur. Bu yaştan sonra yeni bir Osman bulması çok zor.
Âşık olduğunda –sadece aşk, seven– olmamalısın. Sevgi de ol. Sevdiğini ya da âşkını okşarken, okşayanın kendisi ol. Öpüşürken, öpen ya da öpülen değil, öpücük ol. Egoyu tümüyle unut, onu eylemin içinde erit. Eyleme o kadar derinlemesine dal ki artık bir fail olmasın. Aşka dalamazsan, yemek yemeye, yürümeye
dalmak da zor olur – çok zor olur çünkü egoyu eritecek en kolay yaklaşım sevgidir. Egoist olanlar bu yüzden sevemez. Egoistler
sevgiden söz edebilir, sevgi şarkıları söyleyip, yazarlar döktürebilirler, ama sevemezler. Ego sevemez.