Bu korkunç ağırlıkları kim koydu başıma? Bu marşandiz trenleri nereye gidiyor? Ben bir katran deniziyim artık Dalgalar iri kayaları döver durur Bütün yaratıklar derinliklerimde kapkara Ne bir seven var beni Ne bir anlayan bulunur
Sayfa 89
Beklemenin korkunç zehri öldürmüyorsa beni; seni özlediğim içindir.
Sayfa 124
Reklam
Özlemin buruk bir tadı var, hele seni özlemenin.
Sayfa 124
Özleme bir diyeceğim yok. O kömür kırıntıları arasında parlayan bir cam parçası.
Sayfa 124
Aradıklarının çoğunu bulamamış, beklediklerinin çoğu gelmemiş bir insan olarak göçüp gidiyor bu dünyadan. İşte yaşamak maceramız bu.
Sayfa 124
Zamanı hatırlatan her şeyden nefret ediyorum. Önce beklemekten. Ömür boyunca ya bekliyor ya bekletiyor insan, ikisi de kötüz ikisi de hazin tarafı yaşantımızın.
Sayfa 123
Reklam
Ayrılık diye bir şey yok. Bu bizim yalanımız.
Sayfa 123
Bunca yıl neyi aramış, kimi özlemiştim? Mademki benim olmayacaktın neden seni karşıma çıkardılar?
Sayfa 121
İsyan içindeydim. Neydi bu çaresizlik? Bizi çepçevre saran bu dört duvar.
Sayfa 121
Sağır bir zamandı yaşadığımız. Sağır ve merhametsiz.
Sayfa 120
Reklam
Bir mağara ağzından sesleniyordum. Karanlıklar içinde birbirimizi aydınlatıyorduk.
Sayfa 120
Yum gözlerini, artık yaşamıyoruz. Belki de yaşamak bu, bizim bilmediğimiz.
Sayfa 119
Dağılsın saçların, bırak. Nasıl olsa onları da öpeceğim tutam tutam.
Sayfa 119
Bulsam da seni parça parça bulmalıyım. Yine de bir yerin eksik kalmalı. Yeniden yollara düşmeliyim, onu aramalıyım.
Sayfa 118
Ben küçük bir balıkçı kayığı ile peşinden gelsem yeter. Seni arıyorum ya!
Sayfa 118
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.