Kitap beni benden aldı. Satırlar arasında kayboldum resmen, birçok yerinde gözyaşlarımı tutamadım, hiç bitmesin istedim. Nasıl şükür, tevazu, huzur dolu bir kalemdir böyle. Dinimizi bu denli övmesiyle mutlu olurken, Allah'ın ona yaşattığı duyguları kıskandım. Her kula nasip olmaz batıldan uyanıp, Hakk'a dönmek... Modern bir dansçı iken İslam dinini tanıyıp, Müslüman olan Rabia şöyle diyor kitabın bir yerinde: " Rabbim beni güzellik ve hayret dinine davet etti, sonsuz Cemalullah alemlerine çekti. Nasıl aşka düşmeyecektim? Başka dinlerin aksine, İslam hayret dinidir. Ağaçlar, bitkiler, dağlar, bütün tabiat Allah'a hayrandır. Allah'ın sevgili peygamberine duyduğu muhabbet, yaratılışın sebebi olmuştur... Sanatçı arkadaşlarım İslam'ı bulmakla neler bulup yaşadığımı bilseler, aşk diplomasını almaya koşacak, içeri alınmayı bekleyeceklerdi. Kainatın Efendisi'nin dilinden dökülen şu cümleyi okuduğumda erimiştim: 'Ey Rabbim! Sana olan hayretimi artır!' "