Hele mektuplar! Bizler ki son nesliyiz mektup denilen itirafnamenin... Kaç mektup "Gece ve Müzik" eşliğinde karalanmış, kaçı ... "Aşk" demek cüretti zaten; "arkadaş"tık biz... "O en güzel, o en sıcak duygu"ydu çünkü... "Çıkma" , hele "yatma" hiç değil, "konuşma" teklif edilirdi en kabadayısı... "Konuşma" teklifi bile, "Arkadaş kalalım," diye reddedilirdi. Arkadaşlık, o kadar değerliydi. Bir kez söz verildi mi de, o söz, illa ki "kıyamete kadar" giden bir yemindi. El ele tutuşmaya cüret edebilenler uzun kır yürüyüşlerinde uzun uzun susarlar. Şiirler, şarkılar derdi, onların diyemediğini... Devrimciler, "En güzel günlerimiz / henüz yaşamadıklarımız"ı okurdu Nazım Usta' dan; lümpenler "Biz görmesek de görecekler var / bitecek dertlerimiz"i söylerdi Orhan Baba'dan... Umut, katığıydı yarın düşlerinin... Ve "ben" demek ayıptı, "biz" varken... Lügatinde, "yalnızlık" yoktu 70'lerin; onca vuslatsızlığa rağmen bunca dile düşmemişti. Kavuşmak kolaylaştıkça arttı ıssızlık edebiyatı da... Sanki ete kemiğe büründükçe etten ve kemikten ibaret kaldı ilişkiler de... Nostaljik bir mazi güzellemesi yapmak istemem. Çünkü giderek zindana dönüşen, koyu bir karanlıktı aynı zamanda 70'ler... Ama aşkın ha babam ertelendiği o kanlı karanlıkta bile, en dayanışmacı ve masum yanları saklıydı insanoğlunun...
"Erkek bulmaya Türkiye'ye geldiler," masallarına inanıp turist kadınları tecavüzde öldüren magandalar var. Uğradığı tecavüzü kim bilir kaçıncı kez anlatmak üzere Adli Tıp kapısında sıra bekleyen kız çocukları var. Yazana, oynayana, çekene sözüm yok; ama dizi bahanesiyle medyada, internette, "Irzına nasıl geçtiler, yakından bakalım," kampanyası açarak fazlaca tecavüz reklamı yapmış olmuyor muyuz?
Sayfa 142
Reklam
"Haz veren, kalıcı bir aşk..."
Sayfa 165 - Can YayınlarıKitabı okudu
Aşk uçucu bir duygudur Gül. Bir gün mutlaka biter. O duyguya bağlanırsın. Karşındakini değil, onun sana hissettirdiklerini seversin. Hiç bitmeyeceğini sanırsın. İşte yanılgı da burada başlar. Aşk bittiğinde, gerçek duyguların ortaya çıkar. Hala o insandan vazgeçemiyorsan seviyorsun demektir. Gerçekten seven kişi, aşkın bir gün biteceğini bile bile sever çünkü o aşka değil sevdiğine bağlıdır.
"Herkesin bir zirvesi vardır aslında, henüz farketmediği, tanışmadığı ya da es geçtiği. Yaşam kendi griliği ve puslu halleriyle bazen görebilme anlayabilme yeteneğimizi alıyor bizden. Teğet geçiyor ya da görmezden geliyoruz. Bazen de birinin zirvesi olduğumuzu, zirvemiz olduğunu bile bile hayatsal kusurlardan dolayı vedalaşabiliyoruz. Bazen doyumsuzluklar neden oluyor vedalara, bazen eksilen kimlikler. Ego savaşları, anlayışsızlık yapıyor ruhlarda. Avaz avaz bağırmak isterken aşkın gerçekliğini, dilin "veda" der, "hoşça kal" demek ister egonun ittirmeleriyle. Hoşça kalamaz kimse, bilirsin ama aşka sağır zihnin ile pişmanlık sürgününe maruz kalırsın.."
Hâtırasız ve geleceksiz bir iç deniz gibi Aşka veda etmiş topraklarda durmuşsun
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.