Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

SEVERENGİZ

Sabitlenmiş gönderi
Nasibim bir tohum. Henüz gelmediyse çiçek açmamıştır...
Ve; derin bir nefes al, kalbindeki endişeleri yavaşlat. Senin hikayen, seni yaratan tarafından yazıldı. Önündeki hayat, arkanda bıraktığın zorluklardan daha güzel olacak. Unutma; her isteğinin, senin için takdir ettiği belirli bir zamanı var. her bekleyiş illa bir güzellik doğurur.
Reklam
"İnsan, insanın yurdudur" felsefesiyle ha­reket ederseniz, merhametin bütün insanlar arasında geçerli bir erdem olması gerektiği düşüncesiyle hareket edersiniz ve düştüğü yerde insanın kolundan tutmak istersiniz. Onu geç­me, onun sırtına basma, onun üzerinden bir menfaat devşir­menin değil, onunla beraber yükselmenin derdine düşersiniz.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Akleden kalp
"Biz kalbimizle dü­şünüyoruz." "Kalple düşünmek" demek, duyguları hesaba katmak de­mektir. "Kalple düşünmek" demek, insanların üzerine atom bombaları yağdırmamak demektir. Kalple düşünmek, insanın selametini, insan türünün selametini, varlığın selametini, kainatın selametini önde tutmak demektir, onun esenliğini önde tutmak demektir. Kalple düşünmek, insan ilişkilerin­ de "homo hamini lupus" yani "insan, insanın kurdudur" pa­radigmasından, "insan, insanın yurdudur" paradigmasına geçmek demektir. İnsanı insana sığınak bilmek, insanı bir merhamet üssü, bir ahlak adacığı bilmek demektir.
Her yara, geçmiş yaraları tazeler...
Hep denedin, hep yenildin. Bir daha dene, bir daha yenil. Ama daha güzel yenil. Samuel Bec­kett'
Reklam
İnsan varlıktaki bütün akışı kontrol edemez. Kendi haya­tındaki bütün akışı da kontrol edemez. Zaten anksiyete bo­zukluklarının, endişe bozukluklarının şaha kalkmasındaki sebeplerden biri budur; modern insan her şeyi kontrol ede­bileceğini zannediyor. Hastalıklarımızı kontrol edebileceği­ mizi zannediyoruz, insan ilişkilerini kontrol edebileceğimizi hatta evliliğimizi kontrol edebileceğimizi zannediyoruz. Ha­yır! Bazen bizim dışımızda bir sürü şey olur biter ve hayat kendi mecrasında akar gider. Direnemediğimiz yerde ve bi­zim gücümüzün bir şeyleri değiştiremediği noktada hayatın , o geniş akışına teslim olmayı, tevekkül etmeyi de bilmemiz lazım.
192 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
İnsan biraz geçmişi­ne, çocukluğuna dönmekle, oralardaki düğümleri çözmekle, hayatta aydınlatamadığı şeyleri yazarak çözmekle aslında bir anlamda tekamül ediyor.
Güçlü ilişkiler içindeki insanlar; birbirlerini her anlamda etkileyebildikleri halde yine de kendilerine ait özerk bir alan geliştirmiş insanlardır.
Reklam
Başkasının aklını, iradesini, kanaatlerini, davranış biçimle­rini ve düşünme şeklini kontrol etmek, onu kendine bağımlı hale getirmek, iradesini kontrol altında tutarak ondan güç em­mek, üstünlük hazzı sağlamak, kişiyi kendi aklından bile şüphe edecek duruma düşürüp muhakeme kabiliyetlerini felce uğrat­mak literatüre “gaslighting” olarak girmiştir.
“Ne kadın ne de erkeğin artık zayıflıklarıyla birbirlerine zulmetmeyecekleri günlerin geleceğini umuyorum. ” - Irvin D. Yalom
Çocukluk çağlarından beri duygusal manipülasyona maruz kalmak kişide ağır tahribatlara yol açar. Yaşamı algılama ve süz­geçten geçirme biçimleri çoğunlukla yapıcı ve onarıcı olmaz. Bu anlamda farkındalık kazanmaları ve korunma kabiliyeti ge­liştirmeleri her ne kadar zor olsa da imkânsız değildir. Sonradan psikolojik manipülasyonlara maruz kalanların ve adını koyamadıkları bir girdabın içine sürüklendiklerini hisse­denlerin yaşadıkları psikolojik işkenceyi fark etmeleri nispeten daha kolay ve daha az hasarlıdır.
hayatında hep bir şeyler eksik gibi. Sözler yutul­muş, açıkça konuşulamamış, varlık gösterilememiş gibi... Tarifsiz kırgınlıklar, kıskançlıklar, haksızlıklar olmuş gibi. Değersiz­lik, yetersizlik, özgüvensizlik hisleri söz konusu hep.
Duygusal manipülatörlerin temel özelliklerinden biri ken­dilerini suçlu ya da mahcup hissetmemeleridir. Onlar hep bir şekilde haklıdırlar. Onlar akıllarınca kimseyi mağdur etmezler, bu duruma kendini düşürenin suçudur her şey. Suçlanmayı, eleştirilmeyi, yerilmeyi, yargılanmayı katiyen kabul etmezler, buna izin de vermezler. Çok küçük ve önemsiz gibi görünen detaylara yakından bakıldığında büyük resim hakkında önemli fikirler verir.
Sınırları net ve sağlam olan, hayır demeyi bilen, varlık alanını koruyabilen, suistimale kapalı, öz­ saygısı yüksek insanlardan uzak dururlar.
2.277 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.