343 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Yaşar Yaşamaz nüfustaki bir karışıklıktan dolayı resmî kayıtlarda ölü görünen bu yüzden nüfus kağıdı alamayan bir vatandaştır. Nüfus kağıdı olmadığı için başına gelmeyen kalmaz. Okula yazılamaz mesela. Askere gitmek ister. Sen ölüsün, derler. Ama sonra asker kaçağı diye suçlayıp askere alırlar. Babasından kalan mirası devlete göre ölü olduğu için
Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz
Yaşar Ne Yaşar Ne YaşamazAziz Nesin · Nesin Yayınları · 013,3bin okunma
Yaşamımda istediklerimi yapamadım, yaptıklarımı da istemedim. Yazar olmak istedim, ama asker oldum. Çünkü o zamanlar, yoksul çocuklarının parasız okuyabilecekleri yalnız askeri okullar vardı. Ben de bu yüzden parasız yatılı, askeri okula girmek zorunda kaldım.
Sayfa 10
Reklam
Hem Şehit Hem Asker Kaçağı
Öyle bir Karakaplı Nizami Bey deyişleri vardı ki, bu Karakaplı Nizami Bey her kim ise, Yaşar onu herkesin tanıması gerektiğini sanmıştı. Karakaplı Nizami Beyi tanımamak ayıp olurdu.
Sayfa 42
Aziz'le beraber hapiste yatıyoruz. Koğuşta üniversiteli çocuklar filan da var. Bizler asker sigarası içiyoruz, o Kulüp, Yenice gibi sigaralar içiyor. Tabii biz bozuluyoruz. Bir gün Aziz'in sigaralarının içine hiç fark ettirmeden asker sigaralarını yerleştirdik. Aziz aldı sigarayı yaktı, içiyor. Bir yandan da bozuluyor. Yok canım, diyor sigaraların eski tadı kalmadı. Aziz dedik sigaranın markası bak neymiş. Aziz baktı feryadı kopardı. Tüh Allah kahretsin. Yenice'nin içine asker sigarası koymuşlar!
Mim UykusuzKitabı okudu
Dağlarca ile bir ocağın çocuklarıyız. İkimiz de asker ocağından yetiştik. Dağlarca'nın nasıl bu denli verimli olduğunu, nasıl bir şiir çağlayanı gibi gürül gürül aktığını anlayabilmek için, asker ocağında hangi koşullarda yetiştiğini bilmek gerekir. Dağlarca çok ağır borçlar altındadır. Bu yoksul Türk halkının kendisine cömertçe verdiklerini, yani asker ocağındayken aldıklarının borcunu öldürerek değil, yaratarak, kılıçla değil, kalemle, barışçı bir şair olarak dünyaya çiçekler gibi sertliği barışçı şiirleri ile ödüyor.
Sayfa 108 - Fazıl Hüsnü DağlarcaKitabı okudu
1950 yılıydı. Baştan adıyla haftalık bir gazete çıkarıyordum. Hükümet Kore savaşına gönüllü asker topluyordu. Türkiye'de barışseverler derneği kurulmuştu. Behice Boran Barış derneği kurucularından biriydi. Barış derneği Kore savaşı'na karşıydı. Bir slogan atmıştı ortaya: Kore nere? Ne güzel bir slogandı, çünkü gönüllü olarak Kore savaşı'na katılmaya giden Türkler Kore'nin nerede olduğunu bilmiyorlardı.
Sayfa 43 - Behice BoranKitabı okudu
Reklam
147 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.